Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2009 - MAKALELER


Arkadaþýna gönder
 
Print almak için

Yazý boyutunu büyütmek için     


 

Hâfız, benden bu kadar
14.06.2009

Osman Bedreddin hazretleri
"rahime-hullahü teâlâ"
dokuz yaşında hafız oldu.
Meşhur lakabı "Hafız"dır.

GençliÄŸinde bütün vakitlerini, ilim öÄŸrenmeye tahsis etti.
Zahiri ilimleri öÄŸrendi.
Tefsir, fıkıh, hadis
Ve diÄŸer ilimler.

Hocası Mehmet Tahir efendi Onu çok seviyordu.
Ne biliyorsa, öÄŸretti kendisine.

Sonunda çağırdı bir gün onu:
- Hafız evladım!

- Buyurun hocam.
- Sana, bütün bildiklerimi öÄŸrettim. Bendeki bilgilerin hepsini aldın. Benden bu kadar, dedi.

Ve ekledi:
- Sana tavsiyem, kendine daha "büyük bir âlim" bul, Onun dersine devam et.

Hafız Osman üzüldü.
- Sizden ayrılmak istemiyorum hocam, dedi.

Hocası ısrar edince;
- Peki, dedi mecburen.
Elini öpüp ayrıldı medreseden.

İyi de, o "büyük âlim"i nerede bulacaktı?
Bulmak için ne yapacaktı?

DERTLİYİM, DERDİM DERİN

Odacığında için için aÄŸlıyor;
- Dertliyim, derdim derin. Derdime derman için sana geldim ya Muîn! diye Rabbine yalvarıyordu.

İşte O, tenha köÅŸesinde kendisini yetiÅŸtirecek bir âlimi bulması için Rabbine yalvarırken, Hak teâlâ, Onun bu dileÄŸini "gönül ehli" birine duyurdu.

Buharada, Seyyid Ahmed Merami hazretlerine "rahime-hullahü teâlâ".
Büyük Velî, camide ders verirken duymuÅŸtu bu içli yakarışı.

BildiÄŸimiz kulakla deÄŸil tabii.
"Kalp kulağı"yla işitmişti.

Ve bıraktı dersi.
O gün ayrıldı Buharadan.
Manevi iÅŸareti almıştı çünkü.
Sessizce çıktı yola.
Devamı yarın.

 
 
Güncelleme Tarihi
15.12.2025
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı