Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2009 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Bir tepsi helva
7/24/2009

Hazret-i Mevlana'nın rahmetullahi aleyh talebesinden biri, bir sene Hacca gider.

Hanımı da mübarek bir hatundur.
Hazret-i Mevlanayı çok sever.
Medresede okuyan talebeye, ara ara yemek yapıp gönderir.

Beyi Hacda iken, bir gün yine "helva" basar bir tepsiye.
Arefe gecesi, gönderir medreseye.

Hazret-i Mevlana, tepsiyi alır.
Bütün talebeye dağıtır.

Yüzlerce talebesi vardır.
Doya doya yer hepsi de.
Ama helva azalmaz tepside.

Sonra hazret-i Mevlana, elinde tepsiyle dışarı çıkar.
Onu Beytullaha doğru uzatıp, içeri girer.

Talebelerine;
- Tepsiyi sahibine gönderdim, buyurur.

Ertesi gün, hanım medreseye gider.
Helva tepsisini ister.

Ancak talebeler tepsiyi ararlar.
Bulamayıp, merakta kalırlar.

Nihayet Hac mevsimi biter.
Hacılar döner birer birer.
Hanımın beyi de avdet eder.

Kadıncağız adamın eşyalarını çıkarırken, tepsiyi görür.
Hayretler içinde;
- Efendi! Ben bu tepsiye helva basıp medreseye göndermiştim. Burada ne arıyor? der.

Beyi de şaşırmıştır.

Der ki:
- Biz arefe gecesi, arkadaşlarla çadırda oturmuş, Haccın erkânından okuyorduk.

Hanımı merakla dinler:
- Evet!?!

- O sırada birisi, helva dolu "bir tepsi" uzattı çadırdan içeriye.
Ama kim uzattı, görmedik.

- Evet?
- Çok açtık, oturup yedik.

- Hiç merak etmediniz mi?
- Etmedik. "Komşu çadırdan biri uzattı" diye düşündük. Öyle zannettik.

- Peki araştırmadınız mı?
- Hayır.

O bunu anlatınca, hakikat ortaya çıkar.
Hazret-i Mevlana'ya sevgileri kat kat artar.


 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
15.05.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı