Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2009 - MAKALELER


Arkadaþýna gönder
 
Print almak için

Yazý boyutunu büyütmek için     


 

Kalbim Ona tutuldu
20.09.2009

Mazhar-ı Can-ı Canan hazretleri anlatıyor:

Yaşım onsekiz'di ki, Seyyid Nur hazretlerinden "rahime-hullahü teâlâ" bahsetti bir arkadaşım.
Bu ismi iÅŸitince, kalbime bir hâl oldu.
Bir ferahlık ve sevinç kapladı içimi.

Henüz görmeden, kalbim tutuldu Ona.
Büyük bir iÅŸtiyakla huzuruna vardım.

Daha ilk görüÅŸümde, "büyük bir zat" olduÄŸunu anlamıştım hemen.
Mübarek cemalinden sanki "nur" akıyor, sohbetinin feyzleri, cana can katıyordu.

İyice anladım ki:
Rabbini arayanlar, Onun himmetiyle muratlarına çabucak kavuÅŸurlar.

Kendi kendime;
"Kalbi hasta olanlar, Onu bir defa görse, kalbi nur ve feyizle dolar" diyordum.

GAİBTEN GELEN SOFRA

Mazhar-ı Canı Canan hazretleri Bir gün, bazı talebeleriyle yolculuÄŸa çıktılar.
Bir miktar yol gidince, yorulup acıktılar.

Ama çok da yolları vardı henüz.
Yanlarında yiyecek olmadığı gibi, etrafta hiç ev de yoktu misafir olmak için.

Açlıktan, takatları kalmamıştı.
Güçlükle yürüyorlardı yollarda.

Talebeler;
"Acaba hocamız bu konuda ne düÅŸünüyor?" diye merak etmeye baÅŸladılar.

Mazhar-ı Can-ı Canan hazretleri anladı onların düÅŸüncelerini.

İçinden;
"Yâ Rabbî, bize sonsuz hazinenden yiyecek gönder" diye yalvardı.

O anda "bir sofra" geldi önlerine.
Üstünde, çeÅŸitli ve nefis yemekler vardı.
Afiyetle yiyip, yollarına devam ettiler.

Ancak bir müddet sonra acıktılar yine.
Büyük Veli dua etti.
Bir sofra daha geldi gaibden.

Velhasıl yolculuk boyunca ne zaman acıksalar, önlerine sofra gelir, yiyip devam ederlerdi yollarına.

Bunları yaratan Allahü teâlâdır ki, böyle harikulade iÅŸlere "keramet" denir.
O, herÅŸeye kadirdir.

 
 
Güncelleme Tarihi
15.12.2025
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı