Ubeydullah-ı Ahrar hazretleri, bir sohbetinde;
- KardeÅŸlerim Müslüman, Allah'tan baÅŸka her ÅŸeyden yüz çevirip, Rabbine rızasını düÅŸünmeli ve gönül ehli bir Ä°slâm âlimi bulup, Onun rehberliÄŸinde bozuk hallerini düzeltmelidir, buyurdu.

Sonra şunu anlattı:

Bayezid-i Bistami hazretleri bir sabah derse başlıyacaktı ki, bir durgunluk geldi kendisine.
Ä°çinde bir huzursuzluk vardı.
Bir türlü toparlayamıyordu zihnini.

Sebebini tahmin edip, talebesine;
- Bu gün içimizde bir yabancı var. O her kimse, meclisimizi terketsin! buyurdu.

Talebeler etrafa bakınıp, yabancı bir kimse göremediler içerde.

Hocalarına gelip;
- Aramızda yabancı kimse yok, dediler.

Buyurdu ki:
- Öyleyse bakın bakalım, yabancı birine ait bir eÅŸya var mı buralarda?

Gençler heryeri aradılar.
Nihayet yabancı bir asâ, yani baston gördüler bir köÅŸede.
Gelip haber verdiler.

Mübarek zat, o asayı çıkartıp, dersine baÅŸlıyabildi nihayet.
MeÄŸer onun sahibinin zulmeti varmış içerde.

CEHENNEMDE ATEÅž YOKTUR

Bir gün de talebesiyle sohbet ediyordu ki;
- Günah ateÅŸtir, buyurdu.

Biri sordu talebeden:
- Efendim, günah ateÅŸtir buyurdunuz. Bu ne demek?

Cevaben;
- Cehennemde ateÅŸ yoktur, buyurdu.
- Nasıl olur hocam. O zaman nasıl yanacak insanlar?

Ä°zah etti mübarek zat:
- Herkes ateÅŸini dünyadan götürür evladım. Ä°ÅŸlenen günahlar, -eÄŸer tövbe edilmemiÅŸse- orada ateÅŸ'e çevrilip sahiplerini yakacak.