Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2010 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Bir nazarı kâfiydi
1/23/2010

Muhammed Baki Billah hazretleri çok şefkatli idi.
Bir zamanlar kıtlık olmuştu Lahor'da.
Bir lokma ekmeğe muhtaç oldu insanlar.
Onların bu haline öyle çok üzülürdü ki, evinde yemek olsa da yemezdi.

Sebebini soranlara;
- İnsanlar açlıktan kırılırken, bizim yememiz insafa sığar mı? buyururdu.

Evine getirilen yemekleri yemeyip, fakirlere dağıtırdı.
Delhi'ye, at ile giderdi ekseriya.
Ama yolda yaya giden fakirleri görseydi, atından inip, bindirirdi onları atına.

Kendisini tanımasınlar diye de, tebdil-i kıyafetle gider, şehire yaklaşınca, kendi binerdi tekrar ata.
Şefkatinden, manevi himmeti de çok olurdu insanlara.
Talebesi olan İmam-ı Rabbani hazretleri bir talebe ile yoğurt göndermişti kendisine.
Talebe gidip çaldı kapısını.

Baki Billah
hazretleri kapıyı açıp, o gelen talebeden yoğurt kabını alırken yüzüne şefkatle bakıp;
- Senin ismin ne, nereden geliyorsun? diye sordu.

Genç tanıttı kendisini.
- Pekâlâ, hocana selâm söyle, buyurdu.

Bu kadarcık görüşüp, geri döndüğünde Evliyalık halleri başladı o talebede.

İmam-ı Rabbani hazretleri sordu:
- Evladım, sana böyle ne oldu?

O, kendinden geçmiş halde;
- Bilmiyorum efendim. Her yerde bir nur görüyorum ki, izah edemiyorum, dedi.

NAMAZ HESABINI VERİRSEN


Bir gün gencin biri sordu bu zata:
- Efendim kıyamette Hesap var değil mi?
- Elbette evladım.

- Peki, nelerden sorulacak efendim?
- Evvela imandan, sonra namazdan.

- Namaz da iman gibi mühim mi efendim?
- Elbette. Namaz dinin direğidir evladım. Namaz hesabını veremeyenin diğer hesapları zor geçecek ahirette.

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
14.05.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı