Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2010 - MAKALELER


Arkadaþýna gönder
 
Print almak için

Yazý boyutunu büyütmek için     


 

Kendi de bilmiyordu
12.02.2010

Yusüf-i Hemedani hazretleri, Cuma günleri hariç, evinde oturur, dışarı çıkmazdı hiç.
Fakat bir gün çıkmak istedi evden.
Böyle bir istek doÄŸdu içinde.

Bu arzusu o kadar çoÄŸaldı ki, merkebine binip bir yöne doÄŸru sürmeye baÅŸladı.
Ama nereye ve niçin gidiyordu?
Kendi de bilmiyordu bunu.
Gayri ihtiyari çekiliyordu bir tarafa.
Serbest bıraktı hayvanın yularını.
O nereye giderse, oraya gidecekti.

- Hayırdır inÅŸallah, deyip, tevekkül etti Allah'a.
Hayvan, ÅŸehirden çıkıp girdi bir vadiye.

O yine;
- Bir hikmeti vardır, deyip devam etti yola.

Bir mescidin önüne gelince,
hayvan durdu nihayet.
O da merkebinden inip, girdi o mescide.

Bir de ne görsün?
Bir talebesi içerde oturuyor.
Bu zatın geldiÄŸini görünce,
sevinçe fırladı yerinden.

Hürmetle karşılayıp;
- TeÅŸrifiniz ne iyi oldu hocam, dedi.

Hocası sordu:
- Neden iyi oldu evladım?

- Bir derdim vardı efendim, halledemiyor, size sormak için teÅŸrifinizi dört gözle bekliyordum. Az önce; "Yâ Rabbî, çok acele hocamı bana gönder" diye yalvardım. Duam biter bitmez siz geldiniz.

- Çok mu sevindin oÄŸlum?
- Evet hocam, çok sevindim.

- Pekâlâ ne soracaksın bana?

Delikanlı soracağını sordu.
Cevabını aldı ve;
- Efendim, siz olmasanız biz ne yaparız? Siz yol göstermezseniz, biz bir adım atamayız, dedi.

Büyük Veli;
- Senin de sadakatin tammış ki, muhabbet bağı ile bizi çekip getirttin, buyurdu.

Ve ekledi:
- Ama bir dahaki sefere sen bize gel. Bizi yorma buralara.

 
 
Güncelleme Tarihi
16.12.2025
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı