| Kufe’de yetişen Velilerden Meymun bin Mihran hazretleri “rahmetullahi aleyh”, bir gün cemaatine;
 - Allahü teâlâ bizleri her işimizde Resulullah efendimiz aleyhisselama uymakla şereflendirsin, buyurdu. Çünkü cenâb-ı Hak Ona uyulmasını çok sever. Ona uymanın ufak bir zerresi, dünya ve ahiret nimetlerinden daha üstündür. İsterse uyku olsun.
 
 Sordular:
 - Uyku da mı efendim?
 
 - Evet. Çünkü Resulullah efendimize uyarak uyunursa, “ibadet” olur. Yine Ona uymayı düşünerek Bayram günü oruç tutmayıp yiyip içmek, Ona uymaksızın tutulan nice oruçlardan kıymetlidir.
 
 Sordular:
 - Zekat da böyle midir efendim?
 
 - Elbette. Efendimiz aleyhisselama uyarak fakire verilen az bir “zekat”, kendi arzusu ile “sadaka” olarak verilen yüz binlerce altından üstündür.
 
 Sonra şunu anlattı:
 
 Hazret-i Ömer "radıyallahü teâlâ anh" halife iken, bir sabah namazını eshaba kıldırdıktan sonra cemaati şöyle bir tarayıp, birini göremeyince;
 - Filan kimseyi göremiyorum. Yoksa cemaate gelmedi mi? Diye sordu.
 
 Sahabiler;
 - O, geceleri uyumaz, ibadet yapar, dediler. Belki şimdi uyku bastırmıştır.
 
 Hazret-i Ömer’in cevabı manidardı:
 - “Keşke bütün gece uyusaydı da, sabah namazını cemaatle kılsaydı”.
 
 Ve hikmetini açıkladı:
 - Çünkü dinimiz cemaate önem verir. Önemliyi bırakıp da nafile ile uğraşmak akıl kârı değildir.
 
 “Ben...” demeyin!
 
 Bir gün de talebelerine karşı;
 - Evlatlarım, İslam’a hizmet ederken bile “Ben yaptım, ben ettim...” demeyin, buyurdu.
 
 Ve ilave etti:
 - Çünkü böyle söylemek bidattır. Bidat ehli ise Cehenneme girecektir. Ayrıca “Ben...” diyenler, feyze kavuşamazlar.
 
 Sordular:
 - Ne tavsiye edersiniz efendim?
 
 - Nefsinizi aradan çekiniz. Kimseyi tenkit etmeyiniz. Yapmadığınızı söylemeyiniz. Kendinizi beğenmeyiniz. Hatta kendinizden iğreniniz.
 
 - Kendimizden mi iğrenelim efendim?
 - Evet. Kendinden tiksinmeyen, huzura eremez.
 
 |