| Hindistan Evliyasından Abdülvehhab Buhari hazretleri “rahmetullahi aleyh”, bir sohbetinde;- Bir farz namazı, hiç özrü yokken vakti geçtikten sonra kılmak, yani kazaya bırakmak, haramdır, büyük günahtır, buyurdu.
 
 Ve ekledi:
 - Bu günah, kaza edince affolmaz.
 
 Şaşırdılar.
 - Affolmaz mı efendim?
 
 - Hayır. Kaza edince, yalnız “namaz kılmamak” günahı affolur. Kaza etmeden tövbe etse, yine affolmaz. Hem kaza etmesi, hem de tövbe istiğfar etmesi gerekir. Böyle ederse affolması ümit edilir.
 
 Şöyle devam etti:
 - Kaza etmeye gücü varken kaza etmezse, ayrıca büyük bir günah işlemiş olur. Bu büyük günah, her namaz kılacak kadar boş zamanlar geçtikçe, bir misli artar. Çünkü kılmadığı o namazı, boş zamanlarda hemen kaza etmesi farzdır. Bunu yapmazsa, günahı kat kat artar
 
 Kâfir iman ederse...
 
 Bir gün de sohbetinde;
 - Bir kâfir Müslüman olursa, Cehenneme girmekten kurtulur, buyurdu. Hiç günahsız, temiz bir Müslüman olur. Fakat bu kimsenin Ehli sünnet bir Müslüman olması lazımdır.
 
 Sordular:
 - Ehli sünnet olmak ne demek efendim?
 
 - Ehl-i sünnet olmak, Ehl-i sünnet alimlerinden birinin kitabını okuyup, öğrenip, imanının, sözlerinin ve işlerinin buna uygun olması demektir.
 
 Şöyle devam etti:
 - Bir insanın Müslüman olup olmadığı, sözlerinden ve işlerinden anlaşılır. İmanlı ölüp ölmediği ise son nefesinde belli olur.
 
 Sordular:
 - Büyük günah işlemiş olan bir kimse tövbe ederse, günahları affolur mu efendim?
 
 - Elbette, muhakkak affolur. Çünkü hadis-i şerifte; “Günahına tövbe eden, hiç günah işlememiş gibidir” buyuruldu.
 
 |