| Büyük Velilerden Ebu Said-i Ebül Hayr “rahmetullahi aleyh” hazretlerine, bir gün bazı sevdikleri;- Efendim, bazıları kabir azabına inanmıyor, dediler.
 
 Cevabında;
 - Kabir azabı ve kabrin vücudu sıkması elbette vardır, buyurdu. Ancak buna inanmayanın imanı gitmez. Sadece bid’at sahibi olur.
 
 Ve ekledi:
 - Ama bunlar, bu hadislerin, doğru hadis olmasında şüphe ettikleri için kabir azabına inanmıyorlarsa böyledir. Hadis olduklarını kabul etselerdi, inanırlardı. Bundan dolayı, imanları gitmiyor. Yalnız Ehl-i sünnetten ayrılmış oluyorlar.
 
 Sordular:
 - Nasıl olursa iman gider efendim?
 - Hadis olsa da, olmasa da, kabir azabına inanmam. Akıl ve tecrübe bunu kabul etmiyor, diyenin imanı gider. Şimdi böyle inanmayanlar, imanlarını kaybediyorlar.
 
 - Kabir azabı nasıldır efendim?
 - Kabir, dünya ile ahiret arasında geçit olduğundan, kabir azabı da dünya azabları gibi geçicidir ve ahiret azabları cinsindendir. Yani, bir bakımdan dünya azablarına, bir bakımdan da ahiret azablarına benzer.
 
 - Bu azab kimlere yapılır efendim?
 - Kabir azabı en çok, dünyada üstüne idrar sıçratanlara ve Müslümanlar arasında söz taşıyanlara olacaktır.
 
 Şu üç şeyi yaparsanız
 
 Bir gün de;
 - Bazı insanlar vardır ki, onlar Cennete diledikleri kapıdan gireceklerdir, buyurdu.
 
 Sordular:
 - Onlar kimlerdir efendim?
 - Üç şeyi yapanlardır.
 
 - Hangi üç şeyi efendim?
 - Kul hakkından sakınanlar, namazlardan sonra onbir ihlas-ı şerif okuyanlar ve katilini affedenler.
 
 |