Evliyayı kiramdan Seyfeddin-i Faruki “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün bazı gençlere;
- Evlatlar, İslam ilimlerinin menbaı, kaynağı, Kur’an-ı kerim ve hadis-i şeriflerdir, buyurdu. Muhammed aleyhisselamın her sözüne (Hadis-i şerif) denir.

Ve devam etti:
- Kur’an-ı kerim ve hadis-i şerifler arabidir. Kur’an-ı kerimin mânâsını, yalnız Muhammed aleyhisselam anlamış ve hepsini Eshabına bildirmiştir. İslam âlimleri de bunları, Eshab-ı kiramdan öğrenerek kitaplara yazmışlardır.

Ve ekledi:
- Bu kitaplara (Tefsir) kitapları, bu kıymetli âlimlere de (Ehl-i sünnet) âlimleri denir.

Her kitabı okumayın!

Bir gün de bazı gençlere;
- Ey gençler, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarından başka din kitabı okumayın, buyurdu.

Sordular:
- Neden efendim?
- Çünkü bazı din cahilleri ve azılı din düşmanları, kendi akıllarına ve zamanlarındaki fen bilgilerine göre tefsir ve fıkıh kitapları yazarak, gençleri aldatıyorlar.

Ve ekledi:
- Aldanan kimsenin imanı gitmediyse (Bid’at sahibi), eğer imanı giderse, (Mürted) olur.

Şöyle bağladı:
- Bu bozuk kitapları okuyan, İslamiyet’i değil, bunları yazanların şahsi görüşlerini, düşüncelerini öğrenir. Bu kitaplar, İslamiyet’i içerden parçalamakta, (Ehl-i sünnet) denilen hakiki Müslümanları yok etmektedir.

Eğer İslamiyet’e uyuyorsa…

Bir gün de birkaç tanıdığı bu mübarek zata gelerek;
- Efendim, bazı kimseler var ki, kaybolan şeylerin yerlerini söylüyor ve gelecekte olacak şeyleri haber veriyor, dediler.

Cevabında;
- O kimse eğer İslamiyet’e uyuyorsa, bunun Veli olduğu anlaşılır, buyurdu.

- Uymuyorsa efendim?
- Uymuyorsa, kâfir olduğu, sadece nefsini cilalamış olduğu anlaşılır. Bu kimsenin kalbi mahlukların sevgisinden temizlenmemiş, nefsi de Allahü teâlâya düşmanlıktan vazgeçmemiştir.

Ve ekledi:
- Şeytan da, yanından ayrılmaz.