İbrahim bin Usayfir hazretleri “rahmetullahi aleyh”, büyük Evliyadandır.
Musa adında bir dostu vardı bu zatın.
Bir gün sefere çıktı bu kiÅŸi.
Oradan hediye olarak biriyle gülsuyu gönderdi bu Veli’ye.
İbrahim bin Usayfir hazretleri, gülsuyunu aldı.
Ve onun çocuklarına götürüp;
- Bunu babanız gönderdi, buyurdu.
Ve tembih etti:
- Ama kullanmayın. Yakında lazım olacak.
Bir gün sonra, Musa'nın ölüm haberi geldi.
O suyu, kefenine serptiler.
Küfre düÅŸmek kolay
Bir gün de sohbetinde;
- KardeÅŸlerim, her zamanda mâzallah küfre düÅŸmek çok kolay, buyurdu. İmanımızı muhafaza etmek için, her ÅŸeyden önce dinimizi doÄŸru olarak öÄŸrenmeliyiz. Bu da ancak Ehl-i sünnet âlimlerinden öÄŸrenilir.
Sordular:
- Bu âlimler kimlerdir ki efendim?
- İlmiyle amil olan kimseye âlim denir. Dört mezhebin imamı ve âlimleri böyledir. Mesela İmam-ı Gazali ve Seyyid Abdülkadir Geylani hazretleri “rahmetullahi aleyhima” bunlardandır. Böyle büyük âlimlerin eserlerini kim okursa, dinini doÄŸru olarak öÄŸrenir.
Ve ekledi:
- Çünkü bu âlimler Allah için yazdıklarından, söz ve yazıları, kalblere tesir eder.
Biz aciz insanlarız
Bir sohbetinde de;
- Biz, aciz insanlarız, buyurdu. Her an, her şeyimizde, Rabbimize muhtacız.
Ama içimizde bir nefs var ki, ilahlık dâvâ ediyor.
Ve ekledi:
- Bir yanda kâinatın sahibi yüce Allah, bir yanda aciz kul ki, her an Ona muhtaç. Böyle aciz bir insan, nasıl olur da kendisini yaratan Rabbine isyan eder? Bu mümkün mü?
|