Bir gün nasihat istediler Ebül Hasan-ı Harkani hazretlerinden “rahmetullahi aleyh”.
Cevap olarak;
- Allah'ın kullarına yardım edin, buyurdu. Hele anne-babanız muhtaçsa, onlara hizmet edin ki, bu, büyük devlettir.
Ve şunu anlattı:
İki kardeş, bir evde yaşıyorlardı.
Hizmete muhtaç anneleri de vardı bir de.
Biri, annesinin hizmetlerini yapıyor, öteki, bir köÅŸeye çekilip Rabbini zikrediyordu.
Bu, her gece böyle devam ederdi.
Bir gece, zikirle meÅŸgul olan kardeÅŸ, rüyasında bir nida iÅŸitti.
Allah’ın ihtiyacı yok
Åžöyle ki;
- Ey filan! Senin kardeÅŸini bağışladık. Seni de onun hatırı için affettik! diyordu.
Çok ÅŸaşırdı.
“Nasıl olur? İbadet eden benim. Ama kardeÅŸimin hatırı için affediliyorum. Hikmeti ne acaba?” diye düÅŸündü.
O anda;
- Ey filan! Allahü teâlânın senin ibadetine ihtiyacı yoktur. Ama anneniz muhtaç. Ona yapılan hizmet, Allah indinde daha kıymetlidir, deniyordu.
Önce lazım olan ÅŸey
Bir gün bazı gençler;
- Efendim, insana en önce lazım olan ÅŸey nedir? diye sordular bu zata.
Cevaben;
- Önce itikadını düzeltmektir, buyurdu.
Ve izah etti:
- Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiÄŸi gibi bir iman ve itikat edinmek, her ÅŸeyden mühimdir.
Sordular:
- Ondan sonra efendim?
- İmandan sonra ibadete sıra gelir tabii.
- En mühim ibadet nedir efendim?
- BeÅŸ vakit namaz kılmaktır. Namaz, ibadetlerin hepsini kendinde toplayan ve insanı Allahü teâlâya en çok yaklaÅŸtıran bir ibadettir.
|