Bayezid-i Bistami hazretleri “kuddise sirruh” zamanında, salihlerden biri, bir Evliya zata gidip;
- Tevekkül nedir efendim? diye sordu.
O zat da;
- Bir kolun, ejderhanın aÄŸzına girse, Allah’a güvenip hiç korkmaman, tevekküldür, diye cevap verdi.
O, bunu öÄŸrenip;
“Bir de Bayezid'e sorayım” diye düÅŸündü.
Ona giderken, “Acaba o nasıl söyleyecek?” diyordu.
İmtihan gayesiyle vardı evine.
Ve kapıyı çaldı.
Fakat kapı açılmadı.
O cevap kâfi gelmedi mi?
Bir daha çaldığında, büyük Veli içerden;
- Falanca Evliyadan aldığın cevap kâfi gelmedi mi ki, bir de bana soracaksın? buyurdu.
İmtihan için geldiÄŸini anlamıştı.
Adam;
- Kapıyı açsanız da, biraz görüÅŸsek, deyince;
- Sen ziyaret için gelmedin ki. Beni imtihana geldin, buyurdu.
Adamcağız perişandı.
Üzülerek geri döndü.
Bu sefer halisti niyeti
Bir sene sonra, tekrar geldi bu zata.
Ama bu sefer niyeti halisti.
İmtihan için deÄŸil, ziyaret için gelmiÅŸti.
Kapıyı çalıp bekledi.
O arada, acaba yine açmayacak mı diye düÅŸünüyordu ki kapı açıldı.
Mübarek zat, güler yüzle karşılayıp;
- HoÅŸ geldiniz. Ziyaretime gelip beni mesrur eylediniz, buyurdu.
Bir ay misafir etti hanesinde.
Bol bol sohbet ettiler.
Adam, kalb gözü açılmış olarak ayrıldı o evden.
|