Ebül Hüseyin Kurafi hazretleri “rahmetullahi aleyh”, Evliyanın büyüklerindendir.

Yüzon yaşında vefat etti.
Çok ibadet eder, dünya malına ehemmiyet vermezdi.
Tek gayesi vardı.
O da, gafil insanları doğru yola getirmek.
Bu yolda çalışmakla geçti bir ömrü.

Bir gün bir fakir derviÅŸ geldi ziyaretine.
Üstündeki kaftanı eskimiÅŸ, lime lime olmuÅŸtu.
Günlerce yemek yememiÅŸti.

Sen sultan olacaksın

Kurafi hazretleri “rahmetullahi aleyh”, o derviÅŸin yüzüne bakıp;
- Senin alnında, bir mânâ var, buyurdu. Orada güzel ÅŸeyler okuyorum.

DerviÅŸ merak etti:
- O nedir efendim?

Buyurdu ki,
- Yüzünden, ÅŸu müjdeyi okuyorum ki, sen ilerde bir beldeye sultan olacaksın.

DerviÅŸin lakabı, Ebu Süleyman’dı.
Ä°nanamadı bu söze.

Yıllar geçti aradan.
O derviÅŸ, Fas’taki bir bölgeye sultan oldu.
Hem de adaletiyle tanındı, meşhur oldu.
Ä°nsanlar, güzel idaresiyle huzur buldular.

Haram elbise ile namaz

Bu zat, bir gün sevdiklerine;
- Haram elbise ile kılınan namaz kabul olmaz, buyurdu.

Sordular:
- Yani kılınmamış mı sayılır efendim?
- Hayır, öyle deÄŸil. Namaz borcu ödenir, ama sevap kazanılmaz.

Ve ilave etti:
- Hatta elbisenin tamamı deÄŸil, sadece bir düÄŸmesinin ipliÄŸi haram olsa, o namaz yine kabul olmaz. Yani kabul olur, ama sevap verilmez.