Zeynel Abidin Ali hazretleri “rahmetullahi aleyh” bir zaman hastalandı.
Sevdikleri ziyaretine geldiler.
Onları karşılayıp;
- Buraya, ne maksatla geldiniz? buyurdu.
- Hasta olduÄŸunuzu duyduk ve çok üzüldük efendim, dediler. Çünkü sizi çok seviyoruz.
Onlara cevaben;
- Kim beni, Allah ve Resulullah “aleyhisselam” hakkı için severse, mahÅŸer günü ArÅŸ-ı âlâ altında gölgelenir, buyurdu. Hak teâlâ, bu halis sevginiz için Cennette kat kat mükafat verecektir.
Ve ekledi:
- Her kim de dünyalık için severse, o da hesapsız nimetlere kavuÅŸur.
Affetti kölesini
Bir gün yine ziyarete gelmiÅŸlerdi bazı sevdikleri.
Kölesine seslenip;
- Misafirlerimize yemek getir! buyurdu.
Mutfak, alt kattaydı.
Köle, sofra elinde merdivenden çıkarken, yemek dolu sofra kaydı elinden. Altta oynayan küçük oÄŸlunun üzerine düÅŸtü ve çok sevdiÄŸi çocuÄŸu vefat etti.
Köle, korkudan titriyor ve nasıl bir ceza vereceÄŸini düÅŸünüyordu ki,
- Korkma, seni affettim, buyurdu.
PeÅŸinden âzad etti kendisini.
Yavrusunun teçhiz ve tekfinini kendi eliyle yapıp, gözyaÅŸları içinde defnetti kabrine.
Şaşarım şu kullara
Bir gün sevdiklerine;
- Kibirli olanlara ÅŸaşıyorum, buyurdu. Zira kibirlenecek neleri vardır ki acaba? Öncesi, bir damlacık su idi, sonunda bir avuç toprak olacak.
Åžöyle devam etti:
- Åžunlara da ÅŸaÅŸarım ki, kendilerinin birer damla kan ve sudan yaratıldıklarını bilirler, yine topraÄŸa koydukları bir çekirdeÄŸin, az zaman sonra büyüyüp, koca bir aÄŸaç olduÄŸunu görürler de, bunlar nasıl oluyor diye hiç tefekkür etmezler.
|