Abdullah bin Alevi hazretleri “rahmetullahi aleyh”, bir sohbetinde;
- Ey insanlar, bilin ki, Hak teâlâ sizi ahiret için yarattı, buyurdu. Böyle iken, bir mümin ahireti bırakıp günahlara dalarsa, akıbeti ne olur?
Ve ilave etti:
- Halbuki dünya fani, ahiret ebedidir. Üstelik her iÅŸinizden orada hesaba çekileceksiniz.
Åžöyle bitirdi:
- Ey insan, bak ömrün azalıyor, ölüme gidiyorsun. Hazırlığın bile yok, niçin üzülmüyorsun?
Aklı olan kimse…
Bir gün de eÄŸlenen bir cemaat gördü.
OÄŸluna dönüp;
- Evladım, ÅŸunların haline bak. Birkaç yıl sonra hepsi kabirlerde olacak, buyurdu. Halbuki ahirette her günaha hesap var.
Ve ekledi:
- Aklı olan kimse, dünyada iken ölüm ve ahirete hazırlanır. Bilir ki, dünya fani, ahiret ebedidir. Ahiret için hazırlık yapar.
Nefsi ezmek için
Bir gün de bazı gençler;
- Nefs nasıl kırılır efendim? diye sordular bu zata.
- Çok kolay, buyurdu.
- Nasıl kalay efendim?
Buyurdu ki:
- İstemediği şeyleri yapacaksınız. Mesela nefs kimseye danışmak istemez. Ben bilirim der. İşlerinizde istişare ederseniz, kırılır nefsiniz.
Ve ekledi:
- Yolda bir mümine rastlarsanız, önce siz selam verin. Ve müsafeha için, önce siz uzatın elinizi.
- BaÅŸka efendim?
- GücendiÄŸiniz kimseden, önce siz özür dileyin. Bir ihtilafta, karşı tarafa; Sen haklısın! deyin. Bütün bunlar, nefsi kıran ÅŸeylerdir.
|