Muhammed Bakır hazretleri “rahmetullahi aleyh”, bir gün sevdiklerine;
- Siz birini ne kadar severseniz, o da sizi o kadar sever, buyurdu. Kim, Allah korkusundan aÄŸlarsa, o göz Cehennemde yanmayacaktır.
Åžöyle devam etti:
- Kimin gözünden Allah için bir damla yaÅŸ düÅŸerse, Allah, onun bütün günahlarını affeder. Birinin kalbinde ne kadar kibir varsa, aklında da o nisbette noksanlık var demektir.
O insan ne fenadır
Bir gün de sohbetinde;
- Kul, Rabbine ne kadar dua ederse, Rabbi onu o kadar belalardan kurtarır, buyurdu. Kim kendi kusurunu görmeyip de baÅŸkalarının kusurunu ararsa, o insan ne fenadır.
Fasıkla arkadaş olma!
Bir gün de kendi oÄŸluna;
- OÄŸlum, sakın fasık kimselerle arkadaÅŸ olma! buyurdu. Cimrilerden de uzak dur. Yalancıya yaklaÅŸma. Ahmakla hiç iÅŸin olmasın.
Ve ekledi:
- Hısım akrabasını ziyareti terk eden kimselerle de arkadaÅŸ olma ki, Kur’anın üç yerinde, böyle olanların lanetli olduÄŸunu gördüm.
Buna kibir yakışır mı?
Bir gün de;
- Kibirden kaçın! buyurdu. Åžu aciz insana kibir yakışır mı ki, her an öleceÄŸi ve azaba götürüleceÄŸi zamanı beklemektedir.
Ve ekledi:
- Ölünce, kabir azabı çekecek, sonra diriltilip kıyamet sıkıntılarını görecek, sonra da Cehenneme atılıp tarifi imkânsız azablara yakalanacaktır belki de.
Ve sordu onlara:
- Bütün bu musibetlerin başına gelmesi muhtemel olan bir insana, kibir mi yakışır, yoksa tevazu mu?
- Elbette tevazu yakışır efendim.
- Evet. Allalhü teâlâ da mealen; “Kibredenleri sevmem, tevazu edenleri severim” buyuruyor zaten.
Dünyada en zor ÅŸey
Bu zat, bir sohbetinde;
- Dünyada en zor ÅŸey, hakkı batıldan ayırmaktır, buyurdu. Bundan mühim ÅŸey yoktur dünyada.
Sordular:
- Bu, neden mühimdir efendim?
- İki sebeplen, buyurdu. Birincisi, ahirette nice kimseler, hak diye sarıldıklarının batıl olduÄŸunu görünce kahrolacak ve; “Eyvah! Biz ne yaptık?” diyecekler. Ama çaresi olmayacak. Çünkü süre bitmiÅŸ, imtihan sona ermiÅŸtir.
- Öbürü nedir efendim?
- Bir kısım insanlar da hakka, batıl diye saldırmışlardır dünyada. Ahirette her ÅŸey açığa çıkıp da, hak batıl belli olunca, çok piÅŸman olacak, hüsrana uÄŸrayacaklar.
|