İbrahim Edhem hazretleri “rahmetullahi aleyh” helal lokma yemeye çok dikkat eder, (Helal yemek, bu dinin esasıdır) derdi.
Bir gün kendisine;
- Falan yerde bir genç var, hep ibadet ediyor. Çok da garip halleri var, dediler.
Merak edip vardı evine.
Üç gün misafir kaldı yanında.
Gerçekten acayip halleri vardı gencin.
Geceleri uyumuyordu.
Üstelik bir aÅŸk, bir gayret, bir heyecan vardı gençte.
Halis mi, ÅŸeytani mi?
Kendisinde yoktu bu haller.
Bu hali, halis midir, yoksa ÅŸeytani mi diye tereddüt etti.
YediÄŸi lokmalara dikkat etti.
Helal deÄŸildi.
Şeytani olduğunu anladı.
Kendi evine davet etti genci.
Kendi helal lokmalarından yedirdi ona.
Yer yemez o acayip hallerin hepsi gitti gençten.
Çok üzülüp;
- Bana ne yaptın? dedi.
Cevaben;
- Lokmaların helalden değildi, buyurdu. Helal yiyince, kurtuldun o aldatıcı hallerden.
Tevekkül nedir?
Bazı kimseler, bu zata gelip;
- Tevekkül nedir efendim? diye sordular.
Cevaben;
- Tevekkül, çalışmadan yatıp beklemek deÄŸildir, buyurdu. Tevekkül, sebebine yapışıp, fakat o sebebin tesirini Allahü teâlâdan beklemektir.
Sordular:
- Yani çalışmadan dua edilmez mi efendim?
- Hayır. Bu, namaz kılmadan, Yâ Rabbi günahlarımı affet demeye benzer ki, kabul olmaz tabii.
|