Veheb bin Münebbih hazretleri “rahmetullahi aleyh”, bir gün;
- KardeÅŸlerim, bir belaya uÄŸrarsanız, üzülmeyin, buyurdu. Zira bilin ki Peygamberler “aleyhimüsselam” hep sıkıntıyla yaÅŸamışlardır.
Ve ilave etti:
- EÄŸer rahatlık arıyorsanız, bilin ki Peygamberler “aleyhimüsselam” ve Veliler “rahmetullahi aleyhim” buna raÄŸbet etmediler.
Bir gün de;
- Şeytan en kolay kimleri aldatır efendim? diye sordular.
Cevabında;
- Çok uyuyan, çok yiyen ve çok konuÅŸanları daha kolay aldatır, buyurdu.
Ve ekledi:
- Bir kimse dinini iyi bilir ve bildiÄŸiyle amel ederse, ÅŸeytan onu görünce, yolunu deÄŸiÅŸtirir.
Gazaba uğramışlar
Bir gün de ÅŸunu anlattı sevdiklerine:
İsa “aleyhisselam”, bir köye gelip, köy halkının topyekün ölmüÅŸ olduÄŸunu gördü.
Havarilerine dönüp;
- Bakın bunlar Allah’ın gazabına uÄŸramışlar, buyurdu.
- Nasıl anladınız efendim? dediler.
Buyurdu ki:
- Dağınık ölmemiÅŸler. Bu da azab-ı ilahinin aniden geldiÄŸini gösteriyor.
Sonra o ölülere nida etti.
O anda bir tanesi dirilip kalktı ayağa.
Ona sordu İsa Peygamber “aleyhisselam”:
- Suçunuz neydi ki, böyle toplu olarak azaba uÄŸradınız?
Dedi ki:
- Biz dünyayı fazla benimsemiÅŸtik. Åžöyle ki, çocuÄŸun annesini sever gibi sevmiÅŸtik. Dünya sevgisi kalbimize girince Allah’tan gafil olduk. Unuttuk ahireti. Âlim olanlarımız da bizi ikaz etmediler. Ve bir sabah aniden azab geldi, böyle oldu hâlimiz.
İmanla gitmek için
Bir gün, bazı insanlar;
- Tasavvuf nedir efendim? diye sordular bu zata.
- Tasavvuf, keramet sahibi olmak, güzel rüyalar, nurlar, renkler görmek deÄŸildir, buyurdu.
- Ya nedir efendim? dediler.
- Tasavvuf, son nefeste imanla gidebilmek, yani ölürken Allah diyebilmek ilmidir, buyurdu.
|