Ebu İshak İbrahim hazretleri “rahmetullahi aleyh”, Evliyanın büyüklerindendir.
Edeb timsali olup, siması pek güzeldi.
Henüz büyüklerin yoluna girmemiÅŸti ki, ÅŸöyle bir hadise yaÅŸadı:
O devrin Evliyasından Müslim-i MaÄŸribi hazretlerini “rahmetullahi aleyh” iÅŸitip ziyaretine gitti bir gün.
Dergaha vardığında akşam vaktiydi.
O dergahtan içeri girince, akÅŸam namazı için ayaÄŸa kalktılar.
O da safa girip, imama uydu.
Fakat kalbine vesveseler hücum etti birden.
Çünkü okumasını beÄŸenmemiÅŸti bu büyük Veli’nin.
Güya tecvid hatası bulmuÅŸtu okumasında.
Bu nasıl Evliya?
Kendi kendine;
“Bu nasıl Evliya? Tecvit bile bilmiyor. BoÅŸuna gelmiÅŸim” diye düÅŸündü.
Ve hemen ayrılmaya karar verdi.
O gece dergahta yatıp, ertesi gün erkenden yola çıktı.
Fakat o da ne?
Koca bir aslan çıktı karşısına.
Yol vermiyordu.
Korkup geri çekildi.
BaÅŸka yoldan gidecekti ki, bu defa daha iri aslanlar çıktı karşısına.
Korkudan İmdaat! diye bağırdı.
Müslim-i MaÄŸribi hazretleri bu sesi iÅŸitip çıktı dışarı.
Aslanlar, Onu görünce, adeta bir suçlu gibi utanıp, hemen toparlandılar.
Ben size ne demiÅŸtim?
Mübarek zat tuttu birinin kulağından.
Ve şiddetle azarladı.
- Ben size, benim misafirlerime dokunmayın dememiş miydim?
Çok mahcup oldular.
Ve baÅŸlar önlerinde sıvışıp gittiler oradan.
Ebu İshak anlamıştı hatasını.
Çok utandı yaptığına.
Tam teslim oldu bu zata.
Çalışıp, büyük bir âlim olarak ayrıldı yanından.
|