Abdülehad Serhendi, büyük âlim, evliya.
Çok faideli oldu, ilmiyle insanlara.
Bu zat buyuruyor ki: (Her ÅŸeyden daha önce,
Dinimizi öÄŸrenmek lazım gelir iyice.
Sonra da, ihlas ile onu tatbik etmektir.
Çok küçük olsa bile, günah iÅŸlememektir.
Nefsinin haram olan arzularını, şayet,
Kim terk eder, yapmazsa, bulur sonsuz saadet.
Bir dünya lezzeti ki, deÄŸilse haram, yasak,
Ona izin vermiÅŸtir kullara cenâb-ı Hak.
Onun için Müslüman, ehl-i sünnet üzere,
Bir iman ve itikat edinmeli ilk kere.
Sonra, öÄŸrenmelidir ne ise farz ve haram.
Farzları eda edip, günahtan kaçmalı tam.
Zira günahkârlara, Rabbimiz eder gazap.
Tövbesiz ölürlerse, görürler acı azap.)
Bir gün de buyurdu ki: (Bir kulda edep, hayâ,
Var ise, o kavuÅŸur Allahü teâlâya.
Bugün, gaflet içinde yaÅŸayan nice insan,
Kendi Yaradanına ediyor günah, isyan.
Nefsine tâbi olup, günahlara dalanlar,
Cennet nimetlerinden mahrumdur yarın onlar.
Bunlar, bilmiyorlar mı Allah’ın gördüÄŸünü?
Ne cevap verecekler ölünce, mahÅŸer günü?
O sorgu sual günü, elbette ki olacak.
Herkesin amelleri, önüne konulacak.
Dünyada haramlardan kaçınarak büsbütün,
Cennete girenlere, müjdeler olsun o gün.
Dünyanın zevklerine hiç aldanmayanlara,
Ve Allah’tan korkarak, günahtan kaçanlara,
Çoluk çocuÄŸunu da koruyorlarsa eÄŸer,
Bunlara, ahirette verilir çok nimetler.)
Yine bir gün, bir gence buyurdu ki: (Evladım,
Nefsine aldanıp da, harama atma adım.
Allahü teâlâyı seviyorsa kim eÄŸer,
Onun emirlerini severek ifa eder.
Yani farzları yapıp, kaçınır her günahtan.
Haramlar karşısında, hayâ eder Allah’tan.
Büyükler buyurur ki: (Bir kimse etse merak,
Ki, beni seviyor mu acaba cenâb-ı Hak?
Baksın, her gün yaptığı iÅŸlere, amellere.
Sevip sevmediÄŸini, anlasın buna göre.)
Haram ve günahlarla uÄŸraşıyorsa ÅŸayet,
Bilsin ki sevmiyordur, budur buna iÅŸaret.
Bir mümin de, İslam’a hizmet edemiyorsa,
Bilsin ki, günahları mani olur bilhassa.
AÄŸlayıp sızlasın ki: (Acaba ne günahım,
Var ki, nasip olmuyor bana bu, ey Allah’ım?)
Zira cenâb-ı Allah buyurur ki Kur’anda:
(İstiğfar ederseniz, yetişirim imdada.)
|