ALAADDÄ°N-Ä° ATTAR
rahmetullahi aleyh

Buhârâ'da yetiÅŸen en büyük velîlerden. Ä°nsanları Hakk'a dâvet eden, onlara doÄŸru yolu gösterip hakîkî saâdete kavuÅŸturan ve kendilerine "Silsile-i aliyye" denilen büyük âlim ve velîlerin onaltıncısı. Ä°smi Muhammed bin Muhammed Buhârî, lakabı Alâeddîn'dir. DoÄŸum yılı belli deÄŸildir. 1400 (h.802) senesinde Buhârâ'nın CaÄŸanyân nâhiyesinde vefât etti.

Alaaddin-i Attar, büyük bir veli idi.
Çok zengin ve soylu bir aileye sahipti.

Gitti bir gün hazret-i Bahaddin Buhari’ye,
Dedi: (Kabul buyurun, beni talebeliÄŸe.)

Buyurdu ki: (Öyleyse, bir sepet elma alıp,
Kendi mahallenizde, sat onları bağırıp.)

Anında (Peki) dedi Alaaddin-i Attar.
Bağırıp elma sattı, o gün akÅŸama kadar.

O akşam, hocasının geldi hanelerine.
Arz etti ki: (Getirdim emrinizi yerine.)

Buyurdu: (Bu elmaya, biraz daha elma kat.
Yarın, kardeÅŸlerinin dükkanı önünde sat.)

Yine (Peki) dedi ve az daha elma aldı.
O dükkanlar önünde, elma sattı devamlı.

Ve lakin kardeÅŸleri, onu böyle görünce,
Maksat ve gayesini anlamadılar önce.

Dediler ki: (KardeÅŸim, rezil ettin bizi sen.
Maksadın para ise, verelim ne istersen.

Elma satacak kadar düÅŸmedik çok ÅŸükür biz.
Lakin senin yüzünden, rezil olduk hepimiz.)

Ve lakin Alaaddin duymuyordu bunları.
Ve onun tek gayesi, satmaktı elmaları.

Ertesi gün, olmuÅŸtu hocasına talebe.
(Peki) dediÄŸi için, kavuÅŸtu bu devlete.

Hocası Behaeddin Buhari, bu sebepten,
En çok onu severdi, yüzlerce talebeden.

DiÄŸerleri, çok merak ederlerdi hep bunu:
(Hocamız, ne sebepten bizden çok sever onu?)

Bir gün nehir yanında, sohbet ediyor iken,
(Alaaddin kalk!) diye, seslendi ona birden.

Bütün talebeleri bekliyorken merakla,
Buyurdu: (Alaaddin, ÅŸu akan nehre atla!)

(Peki) deyip, kendini attı nehir içine.
Devam etti hocası, kalan sohbetlerine.

Talebeler, çok hayret içinde kaldı lakin.
Zira nehir içinde, kayboldu Alaaddin.

Birkaç saat geçince, hocaları, aniden,
(Alaaddin çık!) diye, seslendi ona birden.

Çıktı nehir içinden bu ikinci emirle.
Baktılar, elbisesi ıslanmamıştı bile.

O, bir gün buyurdu ki: (Kul hakkı mühimdir pek.
Ahirete kalırsa, çetin olur ödemek.

Hanımlarınız ile, helallaşın bu yüzden.
Hatta helallaÅŸmadan çıkmayın evinizden.

Hassas davranılırsa Ä°slam’a tâbiyette,
Bir kırgınlık, üzüntü vuku bulmaz elbette.

Nerede ihtilafa düÅŸerse birileri,
Ä°slam’a uymamaktan vuku bulur ekseri.