Ana Sayfa >  Alim ve Evliyaların Alfabetik Listesi > E > Ebu Midyen MaÄŸribi > Niçin geldin?
Yazıcı   Yazı boyutunu     

Niçin geldin?

Ebu Midyen MaÄŸribi, çok büyük evliyadır.
Kalblere tesir eden nasihatları vardır.

İnsanları irÅŸada baÅŸlamamışken henüz,
İnziva yapıyordu evinde gece gündüz.

Lakin uzun sürünce bu ayrılık ve firak,
Kapısının önüne, toplandı bilcümle halk.

Dediler ki: (Efendim, muhtacız gayet size.
Artık evden çıkın da, nur saçın kalbimize.)

Onların ısrarıyle çıkınca hanesinden,
AÄŸaçtaki serçeler, uçtular hepsi birden.

O, bu hali görünce, hüzün çöktü kalbine.
Ve dönüp, inzivaya çekildi tekrar yine.

Buyurdu ki: (Faydalı olsaydım size eğer,
Beni görüp, aÄŸaçtan kaçmazdı o serçeler.)

Bir yıl daha geçince, toplandı yine o halk.
Dediler ki: (Efendim, yeter artık bu firak.

Sizin ayrılığınız, yakıyor içimizi.
Çıkıp nurlandırınız sohbetle artık bizi.)

Yine dayanamayıp, son verdi inzivaya.
Bu sefer o serçeler, uçmadılar havaya.

Bilakis ona doÄŸru uçup kanat çırptılar.
Sevinç gösterisiyle, onu karşıladılar.

O zaman rahat edip, başladı sohbetine.
İlim ve hikmet saçtı insanların kalbine.

Lakin ona, bir kiÅŸi, kalben etti itiraz.
Onun bir kelamını hatalı buldu biraz.

Bir Kur'an-ı kerimi saklayarak koynuna,
Gitti ki, hatasını söylesin güya ona.

Kapısını çalıp da, girince içeriye,
Sordu o evliya zat: (Ne için geldin?) diye.

İstifade etmeye geldim dedi o adam.
Zira onun heybeti, kaplamıştı onu tam.

Buyurdu: (Koynundaki kitabın bir yerini,
Oku da öÄŸrenelim, hakiki niyetini.)

Hayret ve ÅŸaÅŸkınlıkla Kur'anı çıkararak,
BaÅŸladı okumaya, bir yerini açarak.

Lakin okur okumaz, daha çok etti hayret.
Zira (Åžuayb) Nebiden bahsederdi o âyet.

Ve buyurur idi ki mealen o âyette:
(Onu yalanlayanlar, ziyan etti elbette.)

Ebu Midyen’in dahi, (Åžuayb)dı asıl adı.
O bunu okuyunca, anladı hakikatı.

Buyurdu: (Öyle doÄŸru olmalı ki bir kiÅŸi,
Olmamalı ömründe, asla eÄŸri bir iÅŸi.

Öyle çok korkmalı ki, günah ile haramdan,
Asla yanaÅŸmamalı günaha hiçbir zaman.

Öyle çok din gayreti olmalı ki kiÅŸinin,
Kendini unutmalı, İslam’a hizmet için.

Öyle çok anmalı ki bir kul Yaradanını,
Onu hatırlamadan, geçmemeli bir anı.

Ölümü, öyle yakın bilmeli ki kendine,
Asla tutulmamalı, bir dünya emeline.

Ey insan ÅŸunu bil ki, öleceksin sen dahi.
Hiç günah iÅŸleme ki, azap çetin vallahi.

Her ne ki iÅŸledinse dünyada hata, günah,
Hepsinin hesabını, soracak senden Allah.

Bakılmaz ahirette, hem mal-ü emvaline.
Hesabı veremezsen, yazık olur kendine.)


Ben dahi onlardanım

Bir gün de, ahbabıyla evde oturuyordu.
Başını öne eÄŸmiÅŸ, tefekkür ediyordu.

Bir ara, seslendi ki başını kaldırarak:
(Ben dahi onlardanım, öyledir, doÄŸru elhak!)

Ordakiler, hiçbir ÅŸey anlamadılar bundan.
Dediler ki: (Efendim, nedir o doÄŸru olan?)

Buyurdu: Abdülkadir Geylani, ÅŸu saatta,
Åžöyle buyurdular ki, bir kürsüde BaÄŸdat’ta:

(Benim iki ayağım, bu devirde bulunan,
Evliyanın boynunun üzerindedir el’an.)

Onun bu kelamını duydum da biraz önce,
DoÄŸru söylediÄŸini, tasdik ettim hemence.

O günün tarihini, bir tarafa yazdılar.
Sonra, bunu BaÄŸdat’tan sorup araÅŸtırdılar.

Ve tesbit ettiler ki, gerçekten Gavs-ül a’zam,
Aynı gün ve saatte buyurmuÅŸ böyle kelam.

Buyurdu: (Kul odur ki, büküktür boynu daim.
Der ki: Bu günahlarla n’olacak benim halim?

Bu düÅŸünce içinde, hayâ eder Allah’tan.
Allah korkusu ile, kaçınır her günahtan.

Ömür sermayesini, boÅŸ geçirmez o asla.
Sarılır ibadete, hizmet eder ihlasla.

İyi amellerini unutur, hatırlamaz.
Lakin günahlarını, bir an bile unutmaz.

Unutur, kendisine yapılan eziyeti.
Ve lakin hiç unutmaz, ölüm ve ahireti.)

Buyurdu: (İnsanlara hizmet de ibadettir.
Yalnızlıkta ÅŸöhret var, bu da büyük afettir.

Hak aşığı olan kul, çekilmez bir kenara.
Bütün gayreti ile, hizmet eder kullara.

İnsanlar, güruh güruh ateÅŸe giderken hep,
Onları kurtarmaktan, mühim iÅŸ var mı acep?)

Nasihat istemiÅŸti bir kiÅŸi kendisinden.
Buyurdu: (Emin olma, küfür tehlikesinden.

Nasıl bir kelimeyle girilirse imana.
Yine, bir kelimeyle çıkabilir, aman ha!

Bundan korunmak için, bir Müslüman, en evvel,
Küfrü mucip ÅŸeyleri, öÄŸrenmeli mükemmel.

Rabbimiz, bu imanı bizlere etti ihsan.
Cennete, bu imanla gidecek cin ve insan.

İman nimeti için, ÅŸükrederiz Allah’a.
Zira bundan kıymetli bir nimet olmaz daha.)

Biri dahi nasihat istedi kendisinden.
Buyurdu ki: (Evladım, emin olma nefsinden.

Zira o, düÅŸmanındır, aldanma ona sakın.
Hatta o, özellikle düÅŸmanıdır Allah’ın.

Dünyada, ondan ahmak bir varlık yoktur daha.
Ona aldanan kimse, eriÅŸemez felaha.)
 
Geridön
 
 
Klavye
 
Güncelleme Tarihi
4.11.2025
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanlarýn istifadesi için hazýrlanmýþtýr. Orjinaline sadýk kalmak þartýyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediði gibi alýp istifade edebilir.

Hosted by Ýhlas Net
Ziyaretçi Sayýsý