Ana Sayfa >  Alim ve Evliyaların Alfabetik Listesi > E > Ebul Hasan-i Harkani > Yük çekmeli
Yazıcı   Yazı boyutunu     

Yük çekmeli

EBÜL HASAN HARKANİ
rahmetullahi aleyh

Mârifetler sâhibi büyük âlim ve velî. Künyesi Ebü'l-Hasan, ismi Ali bin Câfer'dir. Bistâm'ın bir kasabası olan Harkân'da dünyâya geldi. Ebü'l-Hasan-ı Harkânî, uzun boylu, güzel yüzlü, geniÅŸ alınlı, iri gözlü ve kumral idi. Hazret-i Ömer'e benzerdi.

İnsanları Hakk'a dâvet eden, onlara doÄŸru yolu gösterip, hakîkî saâdete kavuÅŸturan ve kendilerine Silsile-i aliyye denilen büyük âlim ve velîlerin altıncısıdır. Büyük İslâm âlimi Bâyezîd-i Bistâmî'nin rûhâniyetinden istifâde ederek kemâle gelmiÅŸ, yükselmiÅŸti. Zamânının kutbu idi. 1034 (h.425) senesinde Harkân'da vefât etti. Kabri Harkân'dadır.


İnsanları hak yola çağıran bir evliya.
Harkan kasabasında teÅŸrif etti dünyaya.

Uzun boylu, heybetli, yüzü nurlu ve beyaz.
Gözleri iri olup, kumraldı hem de biraz.

Tam hazret-i Ömer’i andırırdı eÅŸkali.
Sünnet-i seniyyeye muvafıktı her hali.

Bayezid Bistami’nin, senelerle kabrine,
Giderek, o menbadan çok nur aktı kalbine.

Her gidişte, Kur'anı, bir defa hatmederdi.
Ziyareti bitince, pek çok dua ederdi.

Resulullahtan gelen o nurlar, aynen yine,
Bayezid’in kalbinden, aktı onun kalbine.

O henüz doÄŸmamışken, duyulmamışken adı,
Onun geleceÄŸini, haber verdi üstadı.

Åžöyle ki, Bayezid-i Bistami hazretleri,
Ziyarete giderdi her sene ÅŸehidleri.

Kum tepe mevkiinde idi ki bu kabristan,
Giderken, geçerlerdi Harkan kasabasından.

Bu yerin havasını, koklardı derin derin.
Garibine giderdi, bu hal talebelerin.

Bir sefer sordular ki: (Efendim, ne ki sebep,
Bu yerin havasını koklarsınız böyle hep?

Bizler hiç duymuyoruz bir ÅŸeyin kokusunu.
Bu nasıl bir koku ki, alırsınız siz onu?)

Buyurdu ki: (Bu yerden, bana, öyle birinin,
Kokusu geliyor ki, Kutbu olur devrinin.

Adı Ali olur ve Ebül Hasan künyesi.
O, kendi zamanının olur hem bir tanesi.)

Ebül Hasan, dünyaya henüz teÅŸrif etmeden,
Üstadı, bu ÅŸekilde haber verdi önceden.

Dünyaya yayılmışken onun ÅŸanı ve ünü,
Bilmiyordu zevcesi, lakin üstünlüÄŸünü.

Hakaretler ederek, üzerdi de, o yine,
Devamlı sabrederdi, onun bu hallerine.

İbni Sina iÅŸitip bir gün Ebül Hasen’i,
Harkan'a, ziyarete gelmiÅŸti kendisini.

Evini öÄŸrenerek, kapıyı çaldı hemen.
Zevcesine sordu ki: (Nerdedir Ebül Hasen?)

Dedi: (Gitti ormana, odun alıp gelecek.
BaÅŸka adam yok muydu, ziyaret eyleyecek?)

Daha münasebetsiz sözler de sarf edince,
İbni Sina şaşırıp, hayret etti bir nice.

Oradan ayrılarak, gidiyorken ormana,
Daha çok hayret ile rastladı birden ona.

Odunu, bir aslana yüklemiÅŸ geliyordu.
Onu böyle görünce, (Bu ne hal?) diye sordu.

Buyurdu ki: (Evimde, biraz önce gördüÄŸün,
Bela ve sıkıntıyı çekerim hemen her gün.

Ben o bela yükünü taşırım evde öyle.
Bu da, benim yükümü taşıyor iÅŸte böyle.)
 
Geridön
 
 
Klavye
 
Güncelleme Tarihi
6.11.2025
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanlarýn istifadesi için hazýrlanmýþtýr. Orjinaline sadýk kalmak þartýyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediði gibi alýp istifade edebilir.

Hosted by Ýhlas Net
Ziyaretçi Sayýsý
İslam ve Toplum
İslam ve Toplum
📻 11:10 Canlı Yayın
🔄 15:10 Tekrar
Canlı Yayın Dinle
İlahiyatçı-Yazar Osman Ünlü hoca canlı yayında sorularınıza cevap veriyor.