Eshabının yanına gelse idi o Server,
Ayağa kalkmazlardı oturan sahabiler.
Zira bilirlerdi ki, böyle deÄŸil muradı.
Onu üzmemek için böyle davranırlardı.
Asla sert söylemezdi, O, hizmetçilerine.
Hatta yardım ederdi onların işlerine.
Bu babta ÅŸöyle der ki Enes bin Malik dahi:
(On sene hizmet ettim Resule bizatihi.
Lakin bu on senede, hizmeti Onun bana,
Benim Ona yaptığım hizmetten çoktur daha.
Yine bu on senede, bana hiç incindiÄŸi,
Asla vaki olmadı sert bir ÅŸey söylediÄŸi.)
Her sabah namazını kıldırıp bitirince,
Nur yüzünü Eshaba döndürerek hemence,
Onlara sorardı ki: (Hasta bir kardeşimiz,
Varsa, ziyaretine gidelim bir kaçımız.
Ve yine cenazesi var ise bir kiÅŸinin,
Yardımına gidelim o din kardeşimizin.
Aranızda bu gece, var ise rüya gören,
Anlatsın, tabirini yapalım onun hemen.)
Çocuk ve yaÅŸlılara latife yapıyordu.
Ve böylece onların gönlünü alıyordu.
Yine Enes bin Malik anlatır ki: Bir kere,
Ganimet dağıtırdı o Server gazilere.
O sırada bir köylü, arkasından gelerek,
Yakasına yapışıp, kuvvetlice çekerek,
Dedi: (Yüklet ÅŸu benim deveme dahi ondan.
Nasılsa vermiyorsun kendi şahsi malından.)
Peygamber efendimiz, sükut etti ilk önce,
Sonra da ona dönüp, sual etti ÅŸöylece:
(Senin ÅŸu hareketin, ne çirkindir ve kaba.
Sana, karşılığında ne yaparım acaba?)
Köylü, boyun bükerek dedi ki: (Af edersin.
Çünkü sen, kötülüÄŸe, hep iyilik edersin.)
O Server gülümseyip, buyurdu ki eshaba:
(Ganimetten buna da verin hurma ve arpa.)
Yine Enes bin Malik naklediyor ki bizzat:
Ensardan genç birisi, eyledi bir gün vefat.
Çok yaÅŸlı bir annesi kalmış idi geriye.
Gitti kadıncağızı etmek için taziye.
Oğlunun cenazesi, yanında duruyordu.
Kadın, üzüntüsünden devamlı aÄŸlıyordu.
Yani çok dertli idi kadıncağız o anda.
Ellerini açarak, bulundu ÅŸu duada:
Dedi ki: (Ya ilahi, Habibin hürmetine,
Vefat eden oÄŸlumu, geri ver bana yine.)
O anda, delikanlı açtı hemen gözünü.
Dirilip, bizim ile yemek yedi o günü.
|