Ana Sayfa >  Peygamberler > Ä°smail aleyhisselam > Nur, onda parlıyordu
Yazıcı   Yazı boyutunu     

Nur, onda parlıyordu

Annesi Hâcer hatun, babası Halilullah.
Cürhüm kabilesine gönderdi onu Allah.

Resulullahın nuru parlıyordu alnında.
Kendinden sonra dahi, parladı evladında.

Hazret-i İbrahim'le Sâre hatun, mecburen,
Hicret etmiÅŸler idi o Nemrud'un ÅŸerrinden.

Lakin ikisinin de ilerledi yaşları.
O zamana kadar da, olmadı çocukları.

Halilullah, el açıp dua etti: (Ya Rabbi!
Bana sen, salihlerden bir oğul bağışla ki,

Halkı dine davette, yardımcım olsun benim.
Gurbete çıkınca da, olsun yar ve refikim.)

Hazret-i Sâre’nin de böyle idi muradı.
Lakin o ana kadar olmamıştı evladı.

Hâcer nam hizmetçisi vardı ki kendisinin,
Onu azad eyledi bu iÅŸe çare için.

Dedi ki: (Ya İbrahim, Hâcer'i eyle nikâh.
Belki ondan, bir çocuk bahÅŸeder sana Allah.)

Evlendi Hâcer ile bu teklif üzerine.
Rabbimiz, İsmail’i lutfetti kendisine.

Ne zaman ki İsmail dünyaya etti teÅŸrif,
Parlamaya başladı alnında nur-u şerif.

İbrahim Halilullah, çok severdi oÄŸlunu.
Yanından, bir an bile ayırmazdı hiç onu.

İntikal eyleyince nur-u ÅŸerif Hâcer'e,
Bir kıskançlık duygusu arız oldu Sâre'ye.

O ümit ederdi ki, kendine geçsin o nur.
Olmayınca, üzülüp kalben oldu bîhuzur.

Yine de Halilullah, onu hoÅŸ tutuyordu.
Ve hiç incitmemeye gayret sarf ediyordu.

ÇoÄŸalınca Sâre'nin kalbindeki bu gayret,
Hazret-i İbrahim’e geldi bir gün nihayet.

Dedi ki: (Al yanına İsmail'le Hâcer'i.
BaÅŸka yere götürüp, bırak, hemen dön geri.)


Rabbinden de bir vahiy geldi ki ona yine:
(Sâre'nin isteÄŸini getiriver yerine!)

O da, hemen Hâcer'le, kundaktaki oÄŸlunu,
Alarak çıktı yola, tuttu Mekke yolunu.

O zamanlar Mekke’de, tek insan yaÅŸamazdı.
Ve hatta içmek için, damla su bulunmazdı.

Bu ıssız yere koyup, oÄŸlu ile Hâcer'i,
Hiç bir ÅŸey söylemeden, kendisi döndü geri.

Zira Sâre hatunun ÅŸöyleydi ÅŸartı ona:
(KonuÅŸmadan geri dön, bakma hem de ardına.)

O da, tenbih üzere, hiçbir ÅŸey konuÅŸmadan,
Dönünce, Hâcer hatun koÅŸturdu arkasından.

Dedi: (Bu ıssız yerde, kimse yok görüÅŸecek.
Lokma ekmek, damla su yoktur yiyip içecek.

Bu yer, sıcak ve kurak bir çöldür, görüyorsun.
Bizi, yalnız bırakıp nereye gidiyorsun?)

Bunları, tekrar tekrar söylediyse de ona,
O, bir cevap vermeyip, devam etti yoluna.

Hâcer de, son olarak ÅŸöyle sual eyledi:
(Sana, böyle etmeni Allah mı emreyledi?)

Yalnız (Evet) deyince cevaben Halilullah,
Dedi ki: (Zayi etmez öyleyse bizi Allah.)
 
Geridön
 
 
Klavye
 
Güncelleme Tarihi
1.12.2025
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı