Zemzemi yer altından çıkarınca Cebrail,
Kana kana içtiler Hâcer ile İsmail.
Onlar tek baÅŸlarına sürerken orda hayat,
Geldi bir gün o yere, Yemen'den bir cemaat.
Cürhüm kabilesine mensubtu bu kiÅŸiler.
Hâcer'den izin alıp, oraya yerleÅŸtiler.
İsmail, Cürhümiler içinde büyüyerek,
Üstün halleri ile, onlara oldu örnek.
Sonra o kabileden evlendi bir kız ile.
Geçinip giderlerdi zemzem ve av etiyle.
Halilullah, bir zaman oÄŸlunu görmek için,
Geldiyse de, İsmail evinde yoktu o gün.
Sorunca hanımından (Nereye gitti?) diye,
Dedi ki: (Ava gitti, maiÅŸet edinmeye.)
Yine sual eyledi: (Nasıldır geçiminiz?)
Dedi ki: (Gayet fena, sıkıntı içindeyiz.)
Buyurdu: (Efendine selam söyle ve de ki:
Acilen değiştirsin kapının eşiğini.)
İsmail avdan eve avdet eylediğinde,
Hissetti babasının kokusunu evinde.
Hanımına sordu ki: (Kim geldi bize bugün?)
Dedi ki: (Yaşlı bir zat gelmişti, sen yok idin.
Bana, geçimimizden sordu hem o ihtiyar.
Dedim: Sıkıntıdayız, geçimimiz hayli dar.
Giderken, senin için yaptı ÅŸu tembihini:
Söyle de, deÄŸiÅŸtirsin kapının eÅŸiÄŸini.)
Buyurdu: (O, babamdır, eşik de sensin elbet.
Sen, babanın evine edebilirsin avdet.)
O hanımı boşayıp, evlendi başkasıyla.
Yine geldi babası, ziyaret maksadıyla.
Lakin yine İsmail evde yoktu o anda.
Nereye gittiğini sordu o hanımdan da.
O, çok saygı ve hürmet gösterip kendisine,
Dedi: (Gitti efendim maiÅŸet teminine.)
Halilullah sordu ki: (Nasıldır geçiminiz?)
Dedi: (Elhamdülillah, bollukla geçiniriz.)
Buyurdu ki: (Bollukla geçiniriz dersiniz,
Peki, evde ne yiyip ve neler içersiniz?)
O, yine gayet rahat söyledi ki ona hem:
(Yemeğimiz av eti, suyumuz tatlı zemzem.)
Halilullah, Rabbinden niyaz etti ki ÅŸunu:
(Mübarek kıl bunların etleriyle suyunu.)
Ve tembih eyledi ki: (AkÅŸam söyle eÅŸine.
İyi mukayyet olsun kapının eşiğine.)
Ne zaman ki İsmail, eve geldi av sonu.
Hissetti babasının yine hoş kokusunu.
Hanımına sordu ki: (Kim geldi bugün bize?)
Dedi: (Nur yüzlü bir zat geldi ki evimize,
Çok asil, pek ÅŸerefli bir kiÅŸiydi bu gelen.
Geçiminiz nasıldır diye sordu o benden.
Dedim: Elhamdülillah, bollukla geçiniriz.
Biz her gün av eti yer, tatlı zemzem içeriz.
Sana selam söyleyip, dedi: Söyle beyine.
Çok iyi sahip olsun kapının eÅŸiÄŸine.)
Buyurdu: (O, babamdır, eşik de sensin bizzat.
Seni hoÅŸ tutmam için, bana etmiÅŸ nasihat.)
|