Sevinince İsmail, kurban olacağına,
Babası Halilullah, çok hayret etti buna.
Buyurdu: (Seni kurban edeceÄŸim diyorum.
Buna raÄŸmen seni çok sevinçli görüyorum.)
Dedi ki: (Babacığım, nasıl sevinmeyeyim.
Rabbimden istediÄŸim, bu idi zaten benim.
Onun rızası üzre ve Onun huzuruna,
Gitmekten daha büyük, müjde yok zira bana.
Bütün ömrüm boyunca çeksem de çok eziyet,
Yine de kolaylıkla, ele geçmez bu nimet.
Şimdiyse bu devlete, kolay kavuşacağım.
Sen şimdi vazifeni ifa et babacığım!
Ne emir aldın ise Allahü teâlâdan,
Çabuk getir yerine, geçirme daha zaman.
Senden, Hak teâlâya oÄŸlunu feda etmek.
Benden de, Allah için, bir can feda eylemek.
Haydi bitir iÅŸini, çabuk ol babacığım.
Zira dosta varmayı, çok ister ÅŸimdi canım.
Nemrud, seni ateşe atınca, son olarak,
Sabrettin, razı oldu zatından cenâb-ı Hak.
Ben de, boÄŸazlanmaya sabredeyim ki ÅŸu an,
Belki Allah, benden de razı olur o zaman.
Senden ayrılırsam da, Rabbime kavuşurum.
Ona, kendi rızası üzre vasıl olurum.
Gerçi ayrılırsam da, dünya nimetlerinden,
Cennet nimetlerine ererim ebediyyen.
Can vermek bir an sürer, sabretmesi kolaydır.
Benim asıl üzüntüm, sırf senden dolayıdır.
Çünkü sen, elin ile, boÄŸazlarsın oÄŸlunu.
Hem de ömrün boyunca, unutmazsın hiç bunu.
Evlat hasreti ile, daim yanar ciÄŸerin.
Devam eder bu acı, tâ ki ölene deÄŸin.
Niçin daha önceden, vermedin bana haber?
Sarılıp ağlaşsaydık annem ile beraber.)
Buyurdu: (Bir gevÅŸeklik olur da birinizden,
Azarlanırız diye, çok korktum Rabbimizden.)
İsmail arz etti ki: (Ey şefkatli pederim!
Senin rızandan gayri, bir gayem yoktur benim.
Birkaç vasiyetim var, iznin olursa eÄŸer,
Onları, hazretine diyeyim birer birer.)
Babası buyurdu ki: (Ey saadetli oğlum!
Nedir o vasiyetler, beyan et, dinliyorum.)
Dedi ki: (Önce beni, baÄŸla ki ÅŸu ip ile,
Bir kusur etmiyeyim, canımın acısıyle.
İkincisi, topla ki mübarek eteÄŸini,
Kanımdan sıçrayıp da, üzmesin hazretini.
Üçüncüsü, bıçağı bile hem, ÅŸunun için:
Zahmetsiz ve kolayca hallolsun senin iÅŸin.
Dördüncüsü, yüzüme bakma ki bir kez bile,
Emri geciktirirsin, babalık şefkatiyle.
BeÅŸincisi, çıkarıp gömleÄŸimi sırtımdan,
BoÄŸazla ki, gömleÄŸe sıçramasın kanımdan.
Sonra bu gömleÄŸimi, götürüp anneme ver.
Selam söyle ve de ki, etmesin fazla keder.)
|