Zeliha ne kadar çok uÄŸraÅŸtıysa da, fakat,
Göremedi hiç ondan bir ilgi ve iltifat.
Murad almak isterdi, Hakkın bu Nebi’sinden.
Lakin göremeyince bir ilgi kendisinden,
Sonunda, kapıları kapatarak bir anlık,
Dedi ki: (Yanıma gel, itiraz etme artık!)
Bu durum karşısında, Yusuf aleyhisselam,
Allahü teâlâya sığınıp iyice tam,
Buyurdu ki: (Ben ona, edemem hiç ihanet.
Rabbim, ikimizi de görmektedir nihayet.
O günahı yapmaktan, sığınırım Allah’a.
Nefsine zulmedenler eremez hiç felaha.)
O, böyle söyleyerek kapıya koÅŸtu birden.
Maksadı, kurtulmaktı Zeliha'nın elinden.
Kapıya yaklaşıp da, çıkmadan henüz daha,
Arkasından, süratle koÅŸup geldi Zeliha.
Yusuf aleyhisselam, tam çıkarken kapıdan,
YetiÅŸip, gömleÄŸine yapıştı arkasından.
Sonra, kendine doÄŸru çekince onu geri,
Mübarek gömleÄŸinin yırtıldı arka yeri.
Mücadele sonunda, kurtulup Zeliha'dan,
Süratle dışarıya kaçıverdi oradan.
O sırada Zeliha, değildi kendisinde.
Yani o an deÄŸildi iradesi elinde.
Ona olan ÅŸiddetli sevginin ateÅŸinden,
O da evden çıkarak, koÅŸuverdi peÅŸinden.
PeÅŸpeÅŸe koÅŸarlarken onlar bu halleriyle,
Birden karşılaştılar Zeliha'nın beyiyle.
Zeliha, görür görmez birden kendi beyini,
Müdafaaya baÅŸladı o anda kendisini.
Yani töhmet altından kurtulabilmek için,
Durdu ve kocasına bir sual sordu ilkin.
Dedi ki: (Kast ederse biri senin ehline,
Bu suçu iÅŸliyenin, kanunda cezası ne?)
Böyle sordu ise de Zeliha ona birden,
Korktu sonra, beyinin onu öldürtmesinden.
Bunu hiç istemeyip, deÄŸiÅŸtirdi lafını.
Dedi ki: (Hapsederek ver onun cezasını.)
Bu sefer Yusuf Nebi, kaldı töhmet altında.
Hakikati söylemek zorunda kaldı o da.
Dedi: (Murad almayı istemişti o benden.
Ben bunu reddederek, dışarı kaçtım hemen.)
Onların bu haline, Aziz de şaşırmıştı.
Ve bu konuşmalardan bir şey anlamamıştı.
Tereddütte kaldı ki ikisi arasında:
Acaba haklı olan kim idi davasında?
Bunun için, bir hakim çağırıp sordu hemen.
Dedi ki: (Bu hususta kim haklıdır esasen?)
O dedi ki: (Ey Aziz, kolayı var bu işin.
Nereden yırtılmıştır gömleÄŸi o kiÅŸinin?
Önünden yırtılmışsa, Zeliha doÄŸru söyler.
Yırtık arkada ise, genç haklıdır bu sefer.)
GömleÄŸe baktılar ki, yırtılmış arkasından.
Dedi ki: (Öyle ise, Yusuf'tur haklı olan.)
|