Eyüp aleyhisselam, zengin idi be gayet.
Rabbine, gece gündüz yapıyordu ibadet.
Ne zaman ki Rabbini ansa idi o eÄŸer,
Ona selam verirdi göklerdeki melekler.
O, bu minval üzere sürerken böyle hayat,
Allah, onu imtihan etmeyi etti murat.
Onun sahip olduğu malların hepsi birden,
Türlü vesilelerle gidiverdi elinden.
Koyunları, sel ile tamamen oldu telef.
O, buna üzülmeyip, etmedi asla esef.
Kuvvetli rüzgarla da, mahsulü oldu heder.
Yine hiç üzülmeyip, etmedi asla keder.
Velakin mel'un şeytan, bunu fırsat bilerek,
Geldi çoban ÅŸeklinde, aÄŸlayıp inleyerek.
Dedi: (Mallarınıza geldi ki öyle bela,
Helak etti onların hepsini Hak teâlâ.
Öyle ki, ne bir koyun, ne de canlı bir hayvan.
Geriye, bir çöp bile kalmadı bunca maldan.)
Eyüp aleyhisselam bunları öÄŸrenince,
Hiç ÅŸikayet etmeyip, hamdeyledi hemence.
Buyurdu ki: (Üzülme, yok olan o nimetler,
Bana, Hak teâlâdan gelmiÅŸti birer birer.
Emanet duruyordu o mallar bende önce.
Hakiki Sahibine gitmiÅŸ oldu böylece.)
Bu cevap, şamar gibi şeytanın suratına,
İnince, çekip gitti hiç bakmadan ardına.
Yine Eyüp Nebi'nin on oÄŸlu vardı ki hem,
Hepsi, ilim sahibi kimselerdi muhterem.
İmtihan etmek için Allah bu Nebi’sini,
Bir afetle, onların geri aldı hepsini.
Hocada ders okurken, zelzele oldu birden.
Böylece on oÄŸlu da vefat etti aniden.
O ÅŸeytan, bu sefer de hoca ÅŸekli alarak,
Geldi Eyüp Nebi’nin yanına aÄŸlayarak.
Gözünden yaÅŸ yerine kanlar akıtıyordu.
Yerden toprak alarak, başına saçıyordu.
Diyordu ki: (Ya Eyüp, yıkıldı evin barkın.
Ve altında kalarak, can verdi on evladın.
Parça parça oldular hepsi enkaz altında.
Feryat figan ederek öldü on evladın da.
Onların feryatları gitmiyor kulağımdan.
Eğer sen işitseydin dayanamazdın bir an.)
Eyüp aleyhisselam, onun bu sözlerinden,
Üzülüp, yaÅŸ boÅŸandı mübarek gözlerinden.
Åžeytan bekliyordu ki, eylesin o da feryat.
Sabır ve tevekkülü bırakmadı o fakat.
Bir ÅŸeytan olduÄŸunu anladı çünkü onun.
Rabbine hamd ederek buyurdu ki: (Ey mel’un!
Eğer vefat ettiyse benim on evladım da,
Emanet bulunurdu zaten benim yanımda.
Onlar, Hak teâlânın bana bir nimetiydi.
Geçici zaman için bana emanetiydi.
Malım da, evladım da, aslında Onundu hep.
Ne için incineyim Rabbime bundan sebep?)
|