O dedi ki: (Ey melik, değil yalnız bu bebek,
Her çocuk da, sütümü emerler pek severek.
Çünkü sütüm tatlıdır, her çocuk bunu sezer.
Her hangi çocuk olsa, onlar da böyle emer.)
Odada bulunanlar tasdik ettiler hemen.
Hediyeler verdiler altın ve cevahirden.
Bu mübarek hatunu, Firavun böylelikle,
Süt anne tayin etti, bir dinar gündelikle.
ÇocuÄŸunu alarak, dönerken hanesine,
Asiye hazretleri dedi ki kendisine:
(İstersen bu sarayda emzir onu ey hatun!
Çünkü ayrılığına dayanamam ben onun.
Bil ki ben, hiçbir ÅŸeyi sevmedim bunun kadar.
Burada emzirirsen, gelmez sana bir zarar.)
Ve lakin validesi, özür beyan ederek,
Sarayda emzirmeyi arzu eylemedi pek.
Dedi ki: (Bir çocuÄŸum daha var benim fakat.
Ondan ayrı kalırsam, kalbim hiç etmez rahat.
Müsaade ediniz de, ben evime gideyim.
İkisini beraber, evimde emzireyim.)
Asiye peki dedi onun bu teklifine.
O da, oğlunu alıp, avdet etti evine.
Bir gün evvel, nehire bırakarak oÄŸlunu,
Öldürürler mi diye, düÅŸünürken hep onu,
Ertesi gün, her türlü korkudan kurtularak,
Yanında besliyordu, endişesiz olarak.
Yaralı olan kalbi, şimdi mesrur ve rahat.
Zira bitmişti artık, her musibet ve afat.
Diyecek yoktu onun, sürur ve sevincine.
NeÅŸeden sığmıyordu o gün içi içine.
Zaten ilham etmiÅŸti Allah da ona bunu.
Bir gün içerisinde geri verdi oÄŸlunu.
Musa aleyhisselam geliÅŸince bir miktar,
Asiye, görmek için eyledi yine ısrar.
Dedi: (Çok özlüyorum ben o senin oÄŸlunu.
Åžimdi arzum odur ki, göreyim hemen onu.)
O da peki dedi ve bir gün tayin ettiler.
Asiye çok sevinip, dedi: (Ey hizmetçiler!
Falan gün, sarayıma geliyor benim oÄŸlum.
O gün hepinizi de, burada istiyorum.
Karşılasın oğlumu, herkes bir hediyeyle.
Ve hatta bunda herkes, yarışsın birbiriyle.
Bu babta kim daha çok gösterirse itina,
Daha fazla itibar ederim ben de ona.)
O gün yola çıktılar iltifat ve izzetle.
Hazret-i Asiye’ye geldiler bu suretle.
Öyle bir karşılama merasimi oldu ki,
Olmamıştı evvelce bir tören bunun gibi.
Zira hanelerinden çıkıp o bahtiyarlar,
Asiye’nin yanına vasıl olana kadar,
Her bir adımlarında, yapıldı tezahürat.
Verildi çok kıymetli hediye ve mükafat.
Hazret-i Asiye de, sevindi gayet buna.
ÇocuÄŸu, muhabbetle alıp bastı baÄŸrına.
Meliklere yakışır bir tarzda etti ikram.
Ve yenildi sarayda çeÅŸitli leziz taam.
Asiye, daha sonra çocuÄŸu Fir’avna da,
Götürdü ki, o dahi bulunsun bir ikramda.
|