Musa aleyhisselam devrinde yaşıyordu.
Firavun’un kızına, dadılık yapıyordu.
Allah’ın birliÄŸine inanmıştı içinden.
Lakin bunu gizlerdi, Firavun’un ÅŸerrinden.
Kuvvetli inanmıştı Allah’a hem de gayet.
Ve lakin gizli gizli yapıyordu ibadet.
Bu, bir gün Firavun’un kızının saçlarını,
Tarıyorken, elinden düÅŸürdü tarağını.
Eğilip, o tarağı alıyorken oradan,
Bismillah deyiverdi hiç elinde olmadan.
Kız, hayretler içinde sordu ona: (Ey dadı!
Bu senin söylediÄŸin, acaba kimin adı?)
Dedi: (Öyle birinin ismi ki kızım bu ad,
Onun kudreti ile, var oldu bu kâinat.
Canlı cansız her şeyi yaratan, bu ilahtır.
Yoktur Onun ÅŸeriki, Onun adı Allah’tır.)
Kız daha şaşırarak, sordu ki ona tekrar:
(Yani babamdan başka, bir ilah daha mı var?
Sen nasıl hiç korkmadan böyle ÅŸey söylüyorsun?
Firavun’dan ayrıca bir ilah var diyorsun.)
Dedi ki: (Evet yavrum, Allah vardır ve birdir.
O, bütün âlemlerin Rabbi ve malikidir.
Yeri göÄŸü, her ÅŸeyi, seni beni, babanı,
O Allah yaratmıştır cümle kevnü mekanı.
Odur gerçek tek ilah, baÅŸkası yok ki daha.
Ben de inanıyorum bu hakiki Allah’a.
Baban ise, çok aciz bir kuldur, ilah deÄŸil.
Ona bu saltanatı O vermiştir iyi bil.)
Firavun’un kızına, ağır geldi bu sözler.
Ve gidip, babasına bunları verdi haber.
Kızının bu sözleri kızdırdı Firavun’u.
Ve derhal huzuruna çağırdı bu hatunu.
Dedi: (Sen, benden başka tanrı mı biliyorsun?
Bana değil, Ona mı ibadet ediyorsun?)
Artık gizleyemedi, yoktu baÅŸka bir çare.
Söyledi imanını Fir’avna aÅŸikâre.
Dedi ki: (Ey Firavun, bilirsin ki tabii,
Sen de aciz, zavallı bir kulsun bizim gibi.
Seni, bizi, her ÅŸeyi ve cümle mevcudatı,
Yaratan ilah vardır, Allah’tır Onun adı.
O Allah, hep var idi ve hep var olacaktır.
O ölmez, çünkü herkes o ilaha muhtaçtır.
Sen ise bir fanisin, öleceksin bir zaman.
İlah olabilir mi ölüme mahkum olan?)
Onun bu sözlerine, sinirlendi Firavun.
Ve öldürülmesini emretti hemen onun.
Lakin adamlarına verdi ki bir talimat:
(Alın bunu öldürün, ölmesin hemen fakat.
Her gün baÅŸka uzvunu keserek bunun tek tek,
YavaÅŸ yavaÅŸ öldürün, iÅŸkence eyleyerek.)
İntikam hırsı ile yanıp tutuşuyordu.
O iÅŸkence gördükçe, zevkinden uçuyordu.
O zalimin gayesi şuydu ki asıl bundan,
Herkes görüp korksun da, etmesin hemen iman.
Önce, tırnaklarını çektirdi azar azar.
Kırbaçlattı sonra da, kan akıncaya kadar.
Bütün bunlara raÄŸmen, sabrederdi o yine.
Asla zarar gelmedi imanına, dinine. |