İsa aleyhisselam bir yerden geçiyordu.
Bir kabrin baÅŸucunda aÄŸlayan kadın gördü.
Niçin aÄŸladığını sorunca o kadına,
Dedi: (Kızım öldü de, aÄŸlarım ÅŸimdi buna.
Rabbime söz verdim ki, buradan gitmeyeyim.
Ya bu kızım dirilsin, yahut ben de öleyim.)
Buyurdu ki: (Kızını görürsen eÄŸer ÅŸu an,
Ayrılıp gider misin mezarının başından?)
Kadın (Evet) deyince, kalkıp namaz kıldı ve,
Rabbine dua edip, yaklaştı o kabire.
Seslendi: (Ey kızcağız, Rahman ve Rahim olan,
Allah’ın izni ile, diril kalk mezarından.)
Kabir birden yarılıp, çıktı o kız dışarı.
Lakin beyazlaÅŸmıştı saç, kirpik ve kaÅŸları.
Dedi: (Ben zannettim ki, kıyamet koptu şu an.
BeyazlaÅŸtı saçlarım bu dehÅŸet ve korkudan.
AnneciÄŸim ne olur, merhamet et de bana,
Ölümü, iki defa tattırma evladına.)
Bunları söyleyerek, vefat etti tekrardan.
Kadın sözünde durup, ayrıldı o mezardan.
Bir gün de İsa Nebi, havarileri ile,
Seyahat ederlerken vardılar bir şehire.
Buyurdu: (Bu şehirde, hazine vardır ki bir,
İçinizden hanginiz onu bulup getirir?)
Dediler ki: (Burası, bir yerdir ki acayip,
Derhal öldürüyorlar kim gelse yolcu, garip.)
(Ben gideyim) buyurup, İsa aleyhisselam,
Bir hanenin önünde durdu ve verdi selam.
Bir yiÄŸit delikanlı, çıkarak karşısına,
Dedi: (Burya girmene kim izin verdi sana?)
Buyurdu: (Misafir et beni sen, söz vereyim.
Hükümdarın kızıyla seni evlendireyim.)
Delikanlı düÅŸündü: Bu iÅŸ olmaz hayatta.
Dedi: (Sen ya delisin, İsa'sın veyahut da.)
İsa aleyhisselam çıkarmadı sesini.
Ve hemen hükümdara gönderdi kendisini.
Buyurdu ki: (Git iste, lakin olmaz diyecek.
Senden, çuval dolusu mücevher isteyecek.
Sen onun teklifini kabul eyle ve de ki:
Hepsini getiririm, ver kızını yeter ki.)
O gidip, hükümdarın kızını istedi ve,
Bu teklifi alarak, döndü ve geldi eve.
İsa aleyhisselam bir mucize eseri,
Verdi çuval dolusu inci mücevherleri.
Genç, bunları götürüp, aldı onun kızını.
Gelip İsa Nebi'ye sordu şunun sırrını.
Dedi ki: (Ey Ruhullah, sen bu mertebedesin.
Lakin niçin bu kadar fakirlik üzeresin?)
Buyurdu: (Ben Rabbimi koymuÅŸum ki kalbime,
Bu yalancı dünyanın malı mülkü neyime?
Beni öyle sarmış ki Rabbimin muhabbeti,
Yanında, bu dünyanın nedir ehemmiyeti?)
O genç veda ederek evine ve eÅŸine,
Bir ÅŸevk ve iÅŸtiyakla düÅŸtü onun peÅŸine.
Havariler, merakla geçirmiÅŸken geceyi,
İsa Nebi gelerek, takdim etti o genci.
Buyurdu: (Hazine'den bahsetmiÅŸtim gidiÅŸte.
O hazine bu idi, getirdim onu iÅŸte.)
|