MüÅŸrikler, müminlere ettikçe eza, cefa,
Müminlerin sayısı artıyordu çok daha.
Kâfirler bunu görüp, daha da azıttılar.
Bu iÅŸkencelerini, daha çok arttırdılar.
Eshabın çektikleri bu cefalara fakat,
Pek çok üzülüyordu o Server-i kâinat.
Zira bu iÅŸkenceler, arttıkça artıyordu.
Buna, mübarek kalbi hiç dayanamıyordu.
Bir gün buyurdular ki Sahabe-i güzine:
(Ey Eshabım, dağılın ÅŸimdi siz yer yüzüne.
Ümit ediyorum ki, yakında cenâb-ı Hak,
Sizleri, bir araya toplar yine muhakkak.)
Onlar sual etti ki Resul-i müctebaya:
(Ne tarafa gitmemiz münasiptir acaba?)
Mübarek eli ile eyleyerek iÅŸaret,
HabeÅŸ memleketini gösterdi istikamet.
Buyurdu ki: (Gidiniz, siz Habeş toprağına.
Oranın hükümdarı, zulüm yapmaz halkına.
Bir kurtuluÅŸ kapısı açılıncaya kadar,
O doÄŸruluk yurdunda, bir müddet kılın karar.)
Bu hicret kararıyla, Resulullah o zaman,
Kurtarmış oluyordu, Eshabını ezadan.
Mekkeli müÅŸriklerle mücadeleyi artık,
Tek başına yapmayı görüyordu muvafık.
Zira O doÄŸduÄŸunda, (Ümmetî! vâ ümmetî!)
DemiÅŸti ki, pek çoktu onlara merhameti.
Onun müsaadesiyle Eshab hazırlanarak,
Hicrete baÅŸladılar, Mekke’den ayrılarak.
Sevgili Peygamberden ayrıldıkları için,
Çok üzülüyorlardı, hepsi de için için.
Hazret-i Osman ile hazret-i Rukayye de,
Bulunuyorlardı bu ilk giden kafilede.
Hazret-i Osman için, o gün Nebiyyi ziÅŸân,
Buyurdular ki: (Osman, hiç ÅŸüphe yok ki ÅŸu an,
Lut Peygamberden sonra, zevcesiyle birlikte,
Hicret eyleyenlerin ilkidir böylelikle.)
Sahabe-i kiramın kimi binek alarak,
Kimi de hiç bineksiz, yani yaya olarak,
Vatan ve evlerini bırakarak, bir gece,
Mekke’den ayrıldılar, kâfirlerden gizlice.
Tüccarlarla anlaşıp verdiler belli ücret.
Gemilerle HabeÅŸ’e ulaÅŸtılar nihayet.
MüÅŸrikler, Sahabenin böyle gidiÅŸlerine,
Vakıf olup, atlarla düÅŸtüler peÅŸlerine.
Ve lakin boÅŸa gitti onlardaki bu gayret.
Gidip, meyus ÅŸekilde ettiler geri avdet.
HabeÅŸ hükümdarının ismi (NecaÅŸi) idi.
Adil, merhametli ve insaflı bir kişiydi.
Gayet iyi davrandı, giden Muhacirlere.
YerleÅŸtirdi onları, ülkesinde bir yere.
Müslümanlar orada, tam himaye gördüler.
Huzur ile Allah’a ibadet eylediler.
Lakin Müslümanların, hicret etmelerinden,
Kâfirler, endiÅŸeye kapıldılar hep birden.
|