Hak teâlâ Resule, (Kasım) adlı bir evlat,
Vermişti ki, onyedi aylıkken etti vefat.
Bu hadiseden sonra, yıllar geçti aradan.
DiÄŸer oÄŸlu (Abdullah), o da göçtü dünyadan.
Mübarek gözlerinden, gözyaÅŸları akarak,
Bir gün ÅŸöyle buyurdu, daÄŸa doÄŸru bakarak:
(Ey dağ, benim başıma gelen şey, sana şayet,
Gelseydi, dayanamaz, yıkılırdın sen elbet.)
Hazret-i Hatice de, olup çok müteessir,
Dedi: (Ya Resulallah, onlar ÅŸimdi nerdedir?)
Åžöyle buyurdular ki ona Nebiyy-i ziÅŸân:
(Ey Hatice, elbette Cennettedirler ÅŸu an.)
Her iki oÄŸlunun da, vefat etmesi ile,
Kâfirler sevindiler buna ziyadesiyle.
Ebu Cehil ve bazı müÅŸrikler, hem bu ara,
Bunu fırsat bilerek, yaptılar çok yaygara.
Dediler: (Muhammed’in oÄŸlu kalmadığından,
Nesli kesilmiÅŸ olup, ebter oldu O ÅŸu an.
Neslini sürdürecek, yok bir erkek evladı.
Ölünce, unutulur kendisinin de adı.)
O zaman Hak teâlâ, sevgili Habibine,
Bir sure göndererek, kuvvet verdi kalbine.
Buyurdu ki: (Biz sana, kevser verdik, mukaddes.
O halde Rabbin için, namaz kıl ve kurban kes.
Sana ebter diyenin, kendisi zürriyetsiz,
Namsız ve haysiyetsiz bir kiÅŸidir ÅŸüphesiz.
Senin ise pak neslin, hem ÅŸan ile ÅŸerefin,
Hep devam edecektir, tâ kıyamete deÄŸin.
Sana, ahirette de, hiç akla gelmeyecek,
Nice büyük ÅŸeref ve nimetler verilecek.)
Hazret-i Hatice’nin vefatı
Resulün dert ortağı, zevcesi ve sırdaşı,
Ve yirmidört senelik bir hayat arkadaşı,
Olan asil ve temiz, o hazret-i Hatice,
Vefat etti aniden, hicretten üç yıl önce.
Ramazanda, altmışbeş yaşında etti vefat.
Elleriyle defnetti onu Fahr-i kâinat.
Onun ayrılığına pek fazla üzülmüÅŸtü.
Hatta Ebu Talip de, aynı sene ölmüÅŸtü.
Resulullah o sene fazla üzüldüÄŸünden,
(Senet-ül hüzn) denildi, o seneye bu yüzden.
Hazret-i Hatice’nin o senede vefatı,
Üzüntüye boÄŸmuÅŸtu Server-i kâinatı.
Zira herkesten önce, o iman eylemiÅŸti.
Resul-i müctebayı, ilk o tasdik etmiÅŸti.
Herkes düÅŸman olurken Allah’ın Habibine,
Teselli veriyordu, Onun nurlu kalbine.
Hem dahi nesi varsa malı, mülkü, serveti,
İslamiyet uğrunda, harcadı, feda etti.
Ayrıca, gecesini katarak gündüzüne,
Severek hizmet etti, Allah’ın Resulüne.
Resulü, bir kerecik bile hiç üzmemiÅŸti.
Ve hatta hatırından bile geçirmemiÅŸti.
|