Ne zaman ki Fatıma büluÄŸuna eriÅŸti.
Resulün hatırına, ÅŸu düÅŸünce gelmiÅŸti:

(Fatıma'nın annesi olsa idi hayatta,
Åžimdi hazır olurdu çeyizi ÅŸu saatta.)

Resulün hatırına bu düÅŸünce gelince,
Hak teâlâ katından, geldi Cibril hemence.

Dedi: Ya Resulallah, buyurdu ki Rabbimiz:
(Habibim, bu hususta üzülmesin, zira biz,

Ne lazım geliyorsa Fatıma'ya çeyizlik,
Cennet hazinesinden, hepsini temin ettik.)

Daha sonra Cebrail, huzurdan ayrılarak,
Az sonra geldi yine, eli dolu olarak.

DoldurmuÅŸ bir siniyi, Cennet yemekleriyle,
Ve yanında, bin adet Cennet melekleriyle.

Arkasından Mikail, yanısıra bin melek.
Geldi o da elinde, bir sini dolu yemek.

Geldi Ä°srafil dahi elinde yemeklerle.
Yanında, en seçilmiÅŸ bin adet meleklerle.

Hazret-i Azrail de, az sonra geldi hemen.
Geldi bin melek dahi, onu müteakiben.

Resulün huzurunda, tazim edip durdular.
Resulullah sordu ki: (Ya Cibril, nedir bunlar?)

Dedi: Ya Resulallah, buyurdu ki Rabbimiz:
(Fatıma'yı, Ali'ye münasip görürüz biz.

Kıydım nikahlarını ArÅŸ-ı a’la altında.
Bir nikah da o kıysın, Eshabı arasında.)

Duyunca Resulullah, bu müjdeyi Cibril’den,
Vardı hemen secdeye, sürur ve sevincinden.

Buyurdu: (Ey Cebrail, nikah, ArÅŸ-ı a’lada,
Ne şekilde yapıldı, anlatıver bana da.)

Dedi: (Ya Resulallah, peki, emredersiniz.
O nikah gecesinde, emreyledi Rabbimiz.

Açıldı kapıları, sekiz adet Cennetin.
Her çeÅŸit ziynetiyle süslendi nikah için.

Kapandı Cehennemin kapıları da hemen.
Ne kadar melek varsa, yer ve gökte tamamen,

ArÅŸ-ı a’la altında, Tuba’nın gölgesinde,
Emr-i ilahi ile toplandılar hepsi de.

Sonra, bir rüzgar ile, Cennetin aÄŸaçları,
Sallanıp, birbirine değince yaprakları,

Öyle tatlı naÄŸmeler hasıl oldu ki ondan,
Duysaydı, kaybederdi kendini cin ve insan.

Sonra, kuÅŸlar baÅŸladı ötüp naÄŸmeleÅŸmeye.
Öyle ki, hep melekler gark oldular neÅŸeye.

Bu sevinç ve bu neÅŸe, zirveye çıktığı an,
Bir nida geldi bana Hak teâlâ katından:

(Ya Cibril, vekili ol sen arslanım Ali'nin.
Fatıma’ya, bizzat ben vekilim nikah için.

Ey melekler, sizin de ÅŸahitliÄŸiniz ile,
Zevceliğe verdim ben Fatma'yı Ali'ye.)

Ä°ÅŸte ya Resulallah, bu nikah, gökyüzünde,
Bu ÅŸekilde yapılıp, tamam oldu o günde.)