Ana Sayfa >  Peygamber Efendimiz > Uhud Gazası > GörülmemiÅŸ kahramanlık
Yazıcı   Yazı boyutunu     

Görülmemiş kahramanlık

Sa'd bin Ebi Vakkas, hazret-i Talha, Zübeyr,
Allah arslanı Ali ve Mus'ab ibni Umeyr,

Geçilmez birer kale olmuÅŸlardı her biri.
İslam’ı yüceltmekti yegane gayeleri.

Peygamber-i ziÅŸân da, çarpışıyordu bizzat,
Hücum üstüne hücum yapıyordu her saat.

Ve hatta Resulullah, safların en önünde,
DüÅŸmanla, tek başına çarpışırdı o günde.

Küffârın tek gayesi vardı ki Uhud günü.
O da, öldürmek idi Allah’ın Resulünü.

Onu korumak için, Eshab da o aralık,
GörülmemiÅŸ ÅŸekilde yaptılar fedakârlık.

Halka teÅŸkil ettiler Resulün etrafında.
Karşılık verirlerdi her hücuma anında.

Ona gelen ok, kılıç ve mızraklara, her an,
Bizzat vücutlarıyla oldular birer kalkan.

Ona gelmesin diye, en ufacık bir zarar,
Hep Onun etrafında oldular etten duvar.

ÇoÄŸu, Onun önünde, ok ve kılıç yiyerek,
Tek tek ÅŸehid düÅŸtüler, takatları biterek.

Zübeyr bin Avvam idi onlardan birisi de.
Allah için ölmekti onun tek gayesi de.

Uhud günü, öyle çok yaptı ki kahramanlık,
Kalmadı vücudunda bir yer, yara almadık.

Eshabdan Abdullah bin Amr ÅŸehid oldu o an.
Åžehadet ÅŸerbetini, ilk o içti Eshabdan.

Sahabe, onun ÅŸehid olduÄŸunu görünce,
Herbiri, birer arslan kesildiler hemence.

Ebu Ubeyde idi, biri o arslanlardan.
Korudu vücuduyla Resulü her zarardan.

Öyle çok gösterdi ki bu harpte kahramanlık,
Daha ziyadesine, yetmedi gücü artık.

DüÅŸmanın hücumundan korumak için o gün,
Dönerek savaşırdı, etrafında Resulün.

Kâfir İbni Kamia, kılıcını kaldırıp,
Resulün nur yüzüne, vurdu birden saldırıp.

Lakin çarptı kılıcı, yüzündeki zırhına.
Saplandı demir halka, mübarek yanağına.

Ebu Ubeyde gelip, çıkardı diÅŸleriyle.
Lakin iki diÅŸi de, çıktı o halka ile.

Hazret-i Ali der ki: O gün, Uhud harbinde,
Onaltı darbe yedim, yere düÅŸtüm birinde.

O sırada, nur yüzlü biri tuttu kolumdan.
Kaldırıp söyledi ki: (Saldır, kalma yolundan!)

Allah’ın Resulüne arz edince bu hali,
Buyurdu ki: (O kiÅŸi Cebrail'di ya Ali!)

Utbe bin Ebi Vakkas, Allah’ın Resulüne,
Attığı taşın biri, çarpınca nur yüzüne,

Åžehid oldu bir diÅŸi, Resul-i müctebanın.
Mübarek kanı akıp, düÅŸmeye oldu yakın.

Lakin ondan, tek damla henüz yere düÅŸmeden,
Cibril aleyhisselam yetiÅŸip tuttu hemen.

Dedi: (Bir damla kanın, düÅŸseydi bu topraÄŸa,
Yeryüzünde tek bir ot, bitmezdi artık daha.)
 
Geridön
 
 
Klavye
 
Güncelleme Tarihi
13.12.2025
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı