Peygamber efendimiz ve ÅŸanlı mücahidler,
Zorlu bir yolculukla Tebük’e eriÅŸtiler.
Lakin karşılarında yoktu Bizans ordusu.
Zira korkularından kaçmışlardı doÄŸrusu.
Nitekim evvelce de, rum ordusu Mute’de,
UÄŸramıştı çok büyük, ağır maÄŸlubiyete.
Hem de üçbine karşı, yüzbin kiÅŸi idiler.
Åžimdiyse Müslümanlar, otuzbin kiÅŸiydiler.
Hatta kumandanları, Sevgili Peygamberdi.
UÄŸrunda, seve seve can feda ederlerdi.
Eshabın geldiğini işitince o Rumlar,
Fena halde korkarak, ortadan kayboldular.
Resulullah, Eshabla ederek istiÅŸare,
Gitmediler Tebük’ten ileri baÅŸka yere.
O bölgede oturan bir kısım kabileler,
Resulullaha gelip, hep eman dilediler.
O Server, bekliyorken düÅŸmanı oralarda,
Eshabiyle sohbetler eyledi o arada.
O mübarek kalbinden çıkan feyiz ve nurlar,
Sahabe-i kiramın kalbini doldurdular.
Bir gün buyurdular ki: (Kulların iyisini,
Bildireyim mi size, hem de ÅŸereflisini?)
Onlar (Bildir) deyince, buyurdu ki o zaman:
(Son nefesine kadar eÄŸer ki bir Müslüman,
Hak yolda, hiç durmadan çalışırsa eÄŸer ki,
İnsanların iyisi, o kuldur elbette ki.
Yine Kitabullahı okuyup da, kim ondan,
Hiç faydalanmıyorsa, odur en kötü insan.)
Şehidlik hakkında da buyurdu ki bir defa:
(Ben yemin ederim ki Allahü teâlâya,
Yarın mahşer yerine, şehid olan kimseler,
Kılıçları boynunda, kan akarak gelirler.
Ve nurdan minberlerde otururlar o günde.
İnsanlar gıbta eder onları gördüÄŸünde.)
Velhasıl mücahidler, emri ile Resulün,
DüÅŸmanı o mevkide beklediler yirmi gün.
Sonra da Medine’ye dönmek için bu sefer,
Toparlanmalarını emreyledi o Server.
Velakin aç idiler mücahidler o ara.
Gelip arz eylediler bunu Resulullaha.
Zira açlıklarından sanki tükenmiÅŸlerdi.
Hiç yürüyemeyecek bir hale gelmiÅŸlerdi.
Resulullah, bir yaygı serdirip yer üstüne,
Yiyecekten ne varsa, yığdırdı üzerine.
Küçük bir tencereyi zor doldururdu bunlar.
O Server abdest alıp, bir dua buyurdular.
Peygamber-i ziÅŸânın duasıyla o zaman,
Hak teâlâ, yemeÄŸe bereket etti ihsan.
Bir tencere yemeği, dağıttı Eshabına.
Doldurdu fazla fazla, herbirinin kabına.
Otuzbin sahabinin kabına yemek koydu.
Hepsi de o yemekten, o gün yedi ve doydu.
Koca İslam ordusu yedi de hepsi tek tek,
Yine de tencerede eksilmedi o yemek.
|