Cahiliye devrinde vardı ki yine biri,
Kendi kız çocuÄŸunu gömmüÅŸtü diri diri.
Sonra iman edince, çok piÅŸman oldu buna.
Geldi Resulullahın mübarek huzuruna.
Peygamber efendimiz, onun ile bu kere,
Geldiler kızcağızın gömüldüÄŸü o yere.
Sonra, ona ismiyle hitab edince, nagah,
Cevap geldi o kızdan: (Buyur ya Resulallah!)
O Server buyurdu ki: (Ey kızım, annen baban,
Allah'ın lütfu ile ettiler ÅŸimdi iman.
İstersen, senin için ben bir dua edeyim.
Diril, seni onlara iade eyleyeyim.)
Kızdan cevap geldi ki: (Hayır, arzu eylemem.
Ben buradan ayrılıp, dünyaya geri gelmem.
Allah'a hamd olsun ki, o dünyadan kurtuldum.
Ve Rabbimi, onlardan çok merhametli buldum.)
Osman bin Huneyf dahi anlatıyor ki hatta:
Bir gün, bir a’ma geldi Server-i kâinata.
Dedi: (Ya Resulallah, bana bir dua edin.
Åžu ama gözlerimi açsın Rabbil âlemin.)
Åžöyle buyurdular ki ona Fahr-i kâinat:
(Sen şimdi abdest alıp, namaz kıl iki rekat.
Sonra de ki: Ya Rabbi, Sevgili Habibinin,
Hürmetine, gözünü açıver bu garibin.)
O böyle dua etti, o Resulün yanında.
Açılıp, görüverdi iki gözü anında.
Yine Bedir cenginde Ensarın gençlerinden,
Hazret-i Muavvez’in kesildi kolu birden.
O da, kesik elini alıp öbür eline,
Geldi hemen acele, Allah'ın Habibine.
Kesik eli, yerine yerleÅŸtirip o Server,
Åžifa bulması için sonra dua ettiler.
O el derhal kaynayıp, sapa sağlam oldu hem.
Çünkü dua etmiÅŸti, o gence Fahr-i âlem.
Yine Bedir cenginde, Hudeyd adlı mücahid,
Boynundan öyle yara almıştı ki o vakit,
Nerdeyse başı kopup, düÅŸecekti ki yana.
O halde geldi hemen, o Serverin yanına.
Peygamber efendimiz, tuttu onun başını.
Ve mübarek eliyle sığadı yarasını.
Åžifa bulması için, eyledi sonra dua.
Başı derhal kaynayıp, iyileşti o anda.
Yine bir kadının da, yeni çocuÄŸu doÄŸdu.
Lakin çocuk, doÄŸuÅŸtan hiç konuÅŸamıyordu.
Alıp, Resulullaha getirdi onu hemen.
Bir miktar su istedi Resul o sahabiden.
Ve mübarek aÄŸzına su alarak bir miktar,
Aynı suyu, o kaba bıraktı yine tekrar.
Daha sonra çocuÄŸu annesine vererek,
Buyurdu: (Bu su ile, banyo yapsın bu bebek.)
Kadın öyle yapınca, konuÅŸtu çocuk o an.
Hatta daha akıllı oldu akranlarından.
|