Abdülaziz Dehlevi buyurdu: (Ey insanlar!
Biliniz ki, insanın, üç büyük düÅŸmanı var.
Birisi (Şeytan)dır ki, damarlarda dolaşır.
Günaha sokmak için, gece gündüz uÄŸraşır.
Lakin bunun zararı, azdır diğerlerinden.
Bilgisiyle kurtulur, insan bunun ÅŸerrinden.
Zira bir günah için, bir kez gelir herkese.
EÄŸer aldatamazsa, verir baÅŸka vesvese.
Evvela her kişinin, zaafını tesbit eder.
Mesela çok ibadet yapıyorsa, ÅŸöyle der:
(Ne için bu kadar çok ibadet yapıyorsun?
Allah, ibadetlere muhtaç mı sanıyorsun?
Ne kadar çok ibadet yapsan da ihlas ile,
Bir gözünün ÅŸükrünü ifaya yetmez bile.
O ihsan etmedikçe, Cennete giremezsin.
Öyle ise, bu kadar niçin zahmet çekersin?)
Åžeytan böyle der ise, ÅŸöyle cevap veririz:
(Evet, muhtaç deÄŸildir ibadete Rabbimiz.
Ve lakin ibadete, benim var ihtiyacım.
Çünkü ben, kul olarak, her an Ona muhtacım.
Ne kadar çok ibadet etsem de kendisine,
Kulluğumu tam yapmış olamam Ona yine.)
Bu sefer ÅŸeytan der ki: (Ama sen, henüz gençsin.
Ä°badette, ne kadar çok acele edersin.
Önce dünya iÅŸini düzene koy, rahat et.
Yaparsın daha sonra çok amel ve ibadet.)
Buna karşı deriz ki: (Evet ben, henüz gencim.
Lakin bilmiyorum ki, ne gün gelir ecelim?
Ben, bu günün iÅŸini bırakırsam yarına,
Ne bahane bulurum mahÅŸerde Yaradana.)
Şeytan der ki: (Haklısın, ecel belli değildir.
Her taati, acele yapmak daha iyidir.
Bunun için namazı, çabuk çabuk eda et.
Böylece az zamanda, yaparsın çok ibadet.)
Bu sefer de, ÅŸeytana ÅŸöyle cevap verilir:
(Aceleden maksadım, elbette bu değildir.
Her taatin ÅŸeklini, bildirmiÅŸtir dinimiz.
Doğru yapılanları, kabul eder Rabbimiz.
Hiç hatasız olarak yapılan az ibadet,
Hatalı çok taatten üstündür daha elbet.)
Bu sefer ÅŸeytan der ki: (Sen, çok iyi bir kulsun.
Her bir ibadetini, kusursuz yapıyorsun.
Bunun için, herkese göster ki amelini,
Herkes, sana bakarak düzeltsin her halini)
Onun bu hilesine, ÅŸöyle cevap verilir:
(Ä°nsanların görmesi, hiç de mühim deÄŸildir.
Ben ibadet yaparım, Rabbimin emri diye.
Ne için göstereyim, bunu Ondan gayriye?
Benim ibadetimi görse de çok insanlar,
Hatta beÄŸenseler de, bana ne fayda saÄŸlar?)
Onun bu hilesi de tutmayınca, bu sefer,
BaÅŸka bir taktik ile yaklaşıp, ÅŸöyle söyler:
(Hakikaten sen halis, iyi bir Müslümansın.
Ve her ibadetini, Allah için yaparsın.
Bu manevi nimeti, sen nasıl elde ettin?
Demek, senin bu yolda çoktur kabiliyetin.)
Åžeytana, bu sefer de ÅŸöyle diyebiliriz:
(Her nimetin hakiki sahibi, Rabbimizdir.
O dediÄŸin nimetler, mevcutsa bende eÄŸer,
Rabbimin ihsanıdır, herkese O lutfeder.
Ben, Allah'ın pek aciz, zavallı bir kuluyum.
Bendeki her nimeti, yine Ona borçluyum.)
Şeytan bakar olmadı, tutmadı yalanları,
Bizi aldatmak için, dener baÅŸka yolları.
Der ki: (Sen, çok bilgili ve akıllı birisin.
Dinin icablarını gayet iyi bilirsin.
Ve lakin sen yine de gizli yap ibadeti.
Riyadan kaçanların, hep böyledir adeti.
Her halin, muvafıktır rıza-i ilahiye.
Her ameli gizli yap, gösterme bir gayriye.)
Bu sefer demeli ki: (Yine yalan diyorsun.
Åžimdi de, beni kibre sevk etmek istiyorsun.
Bazı iÅŸ gizli olur, bazıları aÅŸikâr.
Hepsini gizli yapmak, bana ne fayda saÄŸlar?)
En son olarak der ki: (Sen, iyi bir insansın.
Ä°manı, itikadı düzgün bir Müslümansın.
Sen de biliyorsun ki, dünyada hayır ve ÅŸer,
Her biri Allah’tandır, karışmaz asla beÅŸer.
Åžayet Cehennemliksen, niye zahmet çekersin?
Çok ibadet etsen de, Cehenneme gidersin.
Yok eÄŸer Cennetliksen, yine yapma ibadet.
Zira sen Cennetliksin, boÅŸ yere çekme zahmet.
Ne için ibadetle uÄŸraşıp duruyorsun?
Galiba sen kendini boÅŸ yere yoruyorsun.)
Onun bir hilesi de, iÅŸte bu vesvesedir.
Onu susturmak için, ÅŸöyle cevap verilir:
(Ben kulum, kula düÅŸen, ibadettir Rabbine.
Cennetine koyarsa, lütfudur Onun yine.
O bilir, Cennetlik ve Cehennemlik kulları.
Ben ibadet yaparım, hiç düÅŸünmem bunları.
Kulun alın yazısı, işinden anlaşılır.
Herkes, iradesiyle sevap, günah kazanır.
Vaad etti Hak teâlâ, müminlere Cenneti.
Salih amel işleyen, kazanır bu nimeti.
Yani Cennetlik olan, hep salih amel iÅŸler.
Lakin fenalık yapar, Cehennemlik kişiler.
Rabbimin beÄŸendiÄŸi iyi iÅŸler var iken,
BeÄŸenmediklerini ne için yapayım ben?)
Böyle cevap verirse ÅŸeytana bir Müslüman,
Onun vesvesesinden, halas olur her zaman. |
