İmam-ı Rabbani ki, büyük alim ve veli,
Kitapları herkese oldu çok faideli.
Bu zat, bir sohbetinde buyurdu: (Cenâb-ı Hak,
Kolaylık göstermiÅŸtir her emrinde muhakkak.
Yani helal ve mubah eyleyip pek çok ÅŸeyi,
Yalnız haram kılmıştır, az, bir iki nesneyi.
Haram kılmasının da, hikmeti vardır nice.
Çünkü zarar verirler yenilip içilince.
Acı olan şarabı haram kılsa da, fakat,
Helaldir hoş kokulu, nice tatlı meşrubat.
Bütün meyve suları, hem karanfil ve tarçın,
Helal ve faydalıdır insan sıhhati için.
Acı ve keskin olan o iÄŸrenç ÅŸey, bir kere,
Benzer mi, hoş kokulu o tatlı şerbetlere?
Bu fiziki evsaftan hem de ayrı olarak,
Helal kullananlardan, razıdır cenâb-ı Hak.
Allahü teâlânın sevip razı olması,
Ayrıca bir fark olup, budur işin esası.
İpeği, erkeklere haram kıldıysa misal,
Nice yünlü, pamuklu kumaşı etti helal.
Erkek, halis ipeÄŸi giyemese de, fakat,
Bu kumaÅŸlar, ipekten faidelidir kat kat.
Hem sonra ipek kumaş, kadınlara helaldir.
Bunun faidesi de, yine erkekleredir.
Altının da kadına helal, mubah olması,
Yine erkekleredir esasında faydası.)
Bir gün de buyurdu ki: (Olmak için muvaffak,
Riayet etmelidir iki ÅŸeye muhakkak.
Birincisi ÅŸudur ki, iÅŸlemeyin hiç günah.
Zira günahkârları, muvaffak etmez Allah.
İkincisi duadır, bakın dua almaya.
Gariplerin duası, mühimdir elbet daha.
Günahlardan sakınmak, ama daha mühimdir.
Kim günahtan korkarsa, o, hakiki mümindir.
Bir gün hazret-i Ömer, ordu tertib ederek,
İran ordusu ile cihada eyledi sevk.
Sa’d bin Ebi Vakkas, baÅŸkumandandı bizzat.
DüÅŸman kuvvetleri de, güçlü ve çoktu fakat.
Halife, ÅŸöyle yazdı İbni Ebi Vakkas’a:
(DüÅŸmandan korkma ya Sa’d, Allah’tan kork bilhassa.
Günah iÅŸleyen varsa eÄŸer ki askerinden,
Onu ordudan at ki, yardım gelsin Rabbinden.
Hem günah iÅŸlerseniz, sen ve senin askerin,
O İran ordusundan, ne farkın kalır senin?)
Bir gün de buyurdu ki: (Hakiki bir Müslüman,
Allah korkusu ile yapamaz günah, isyan.
Çünkü o, hayâ eder Allahü teâlâdan.
Kaçınır titizlikle her günah ve haramdan.)
|