Abdurrahman-ı Tagi, çok büyük evliya zat.
Talebeye ders verir, ederdi çok nasihat.
Bir gün de buyurdu ki: Yaptığımız iÅŸleri,
Yazıyor birer birer, hafaza melekleri.
Ve lakin günahına kim yaparsa istiÄŸfar,
O günahı silinip, boÅŸ kalır o sayfalar.
MahÅŸer günü, eline geldiÄŸinde defteri,
Görür ve merak eder o boÅŸ sahifeleri.
Ve bunu, meleklere sual eder hemence.
Der ki: (Bu boÅŸ yerlerde, ne vardı daha önce?)
Derler ki: (Günahların yazılıydı ve lakin,
Sen istiğfar edince, onları sildi Rabbin.
Sen, din kardeÅŸlerinin, örterdin her aybını.
Allah da örttü senden, senin günahlarını.)
Buyurdu: (İman) ile, insanlar insan olur.
İmanı olmayanın, hayvandan farkı yoktur.
Mümin de, (takva) ile bulur deÄŸer ve kıymet.
Çünkü Allah, takva'ya veriyor ehemmiyet.
İmanı muhafaza edebilmek için de,
KiÅŸi, İslamiyet’e uymalı her iÅŸinde.
Zira tek gaye için yaratıldı ins ve cin.
O da, yalnız Allah'a ibadet etmek için.
İbadetsiz bir iman, fenersiz mum gibidir.
Zamanla zayıflar ve nihayet sönüverir.
Bir gün de buyurdu ki: Felaha ermek için,
Sevip inanmalıdır, esası budur işin.
Bir genci düÅŸünün ki, bir kıza olmuÅŸ aşık.
Ona her gittiÄŸinde, giyinir düzgün ve şık.
Ve düzeltir aynada, kılık kıyafetini.
Ki, o kız, o haliyle beğensin kendisini.
Yani bütün gayesi ÅŸudur ki o kimsenin,
O kadın, kendisini bırakıp terk etmesin.
Bu kadar çok korkar da, kızı incitmesinden,
Niçin korkmaz, Rabbinin ona gücenmesinden?
Böyle gaflet içinde geçer ise bu ömür,
Bulunur mu mahÅŸerde bir bahane ve özür?
Allah'a inanır ve severse bir Müslüman,
Rızasını almaya, gayret eder her zaman.
Her hangi bir ameli yapacak olsa eÄŸer,
İlk aklına gelen şey: (Acaba Rabbim ne der?)
Ve Rabbinin rızası yoksa eğer o işte,
Vazgeçer, yapmaz onu, (tam iman) budur iÅŸte.
Çünkü çok sevdiÄŸinden Rabbini o Müslüman,
Onu gücendirmeyi, düÅŸünmez hiç bir zaman.
KardeÅŸlerim öyleyse, bugünden tezi yoktur.
İslam’a bel baÄŸlayıp, bulmalı rahat, huzur.
PiÅŸman olmamak için ahirete gidince,
ÖÄŸrenmek lazım gelir dinini ince ince.
(İlim) de, öÄŸrenilir sırf (amel) etmek için.
Bir de (ihlas) gerektir, esası budur işin.
|