Alaaddin Halveti, ilim ehli bir zattı.
İşi hep, insanlara öÄŸüt ve nasihattı.
Herkese güler yüzlü davranırdı her zaman.
İstifade ederdi binlerce kimse ondan.
O derdi ki: (Allah'a yakın olan veliler,
Bütün insanlar için, bulunmaz nimettirler.
Böyle yüksek bir zata, rastlar ise bir kiÅŸi,
Hep ona danışarak yapmalıdır her işi.
Kendi aklını atıp, uyarsa o rehbere,
KavuÅŸur ahirette, sonsuz saadetlere.
O kadar çok sever ki o Allah adamını,
Ondan başka şeylerin, anmaz bile adını.
Vaktiyle bir beldede, yaşarmış ki bir kimse,
Nazarında, her şeyden kıymetliymiş elbise.
Elbiseyi, bir hayli özenerek giyermiÅŸ.
Her ÅŸeyden daha fazla, buna önem verirmiÅŸ.
Bu kiÅŸi, gidip bir gün demiÅŸ ki bir Veliye:
(Beni de kabul edin, lütfen talebeliÄŸe.
Ne derseniz yaparım itiraz etmeksizin.
Yeter ki, talebeniz olayım ben de sizin.)
O zat cevap vermeden, yemek ikram eylemiÅŸ.
O ise yemiş ama, aklı elbisedeymiş.
Sonra da, ellerini yıkamak gayesiyle,
Bakınmış etrafına acep su nerde diye.
O zat, denemek için söylemiÅŸ ilk emrini.
DemiÅŸ ki: (Elbisene siliver ellerini.)
O, daha ilk emirde, hemen etmiÅŸ itiraz.
DemiÅŸ ki: (Elbiseye el sürmek doÄŸru olmaz.)
Ayrılacağı zaman, arz etmiş ki o yine:
(Bir vazife verin de, getireyim yerine.)
BuyurmuÅŸ: (Bir vazife verdik sana çok hafif.
Onu bile yapmayıp, oldun bize muhalif.
Nasıl yapacaksın ki, başka iş versek bile?
Bu yerde, sana göre iÅŸ yoktur, güle güle!)
Ve yine bunun gibi, bir talebe, rüyada,
GörmüÅŸ bir evliyayı, yüksekçe bir duvarda.
DemiÅŸ ki: (Ey efendim, sizi çok seviyorum.
Bir iÅŸ emretseniz de, onu yapsam diyorum.
Ne kadar zor olsa da, hiç itiraz etmeden,
Ve hiç düÅŸünmeksizin, yaparım onu hemen.
Mesela ÅŸu duvardan atla deseniz bile,
Atlarım düÅŸünmeden, sizin bir emrinizle.)
O böyle söyleyince, (Peki atla!) buyurmuÅŸ.
Talebe, bu emirle fena halde bozulmuÅŸ.
Bu emri yapmak için etmiÅŸse de çok gayret,
Ve lakin atlamaya edememiÅŸ cesaret.
Mahcubiyet içinde demiÅŸ: (Ama efendim,
Bu duvar çok yüksekmiÅŸ, cesaret edemedim.)
Kolay deÄŸil tabii, kusursuz teslimiyet.
Ya Rabbi, bu nimeti hepimize nasib et.
|