Seyyid Harun-i Veli, büyük âlim ve veli.
Sohbeti, insanlara olurdu faideli.
Bir günkü sohbetinde buyurdu ki: (Biz kuluz.
Tam İslam’a muvafık yaÅŸamaya memuruz.
Çünkü cenâb-ı Allah, yaratmıştır hep bizi.
O yapmıştır hem bizim, vücut makinemizi.
Nasıl kullanılması lazım geldiğini de,
O bilir, çünkü Onun eseridir hepsi de.
Zira kim yaptı ise, herhangi makineyi,
Kullanılmasını da, o bilir daha iyi.
İşte bu çok muazzam, harika dediÄŸimiz,
Vücudumuzu dahi, yaratmıştır Rabbimiz.
Kullanma talimatı olarak da, O yine,
Bir kitap göndermiÅŸtir, (Kur’an-ı kerim) diye.
İzah etmek için de, onu açık olarak,
(Peygamber) göndermiÅŸtir, bize çok acıyarak.
Onların gelmesinin işte asıl sebebi,
İzah etmek içindir, Kitab-ı ilahi'yi.
Yani Resulullaha geldiÄŸinden bu kitap,
O anlar manasını, çünkü Odur muhatap.
Onun izahatının dışındaki her izah,
Yanlış olup, imanı bozabilir mâzallah.
Zira Kitabullah'ı, kendi anlayışına,
Göre tefsir edenler, çıkar dinin dışına.
Fark edilmez haldedir bugün helal ve haram.
Onun için, kurtulmak zor olmuÅŸtur bugün tam.
Bir tek çaresi vardır, bu zaman kurtulmanın.
Ve bilmesi lazımdır, bunu her Müslümanın.
Bu, ne nafile namaz, ne de zikir yapmaktır.
Bu, kurtulanlar ile beraber bulunmaktır.
İslam âlimlerinin okuyup kitabını,
DeÄŸerlendirmelidir Müslüman her anını.
Hadiste buyurdu ki, zira Resul-i ziÅŸân:
(Allah'ın, bir kulunu sevmediğine nişan,
O kimsenin, ne dine, ne de dünyaya ait,
Faidesiz ÅŸeylerle geçirmesidir vakit.)
Her yaptığımız şeyi, kaydediyor melekler.
Ölünce, önümüze konacak birer birer.
Bunların inkârı da, mümkün olamayacak.
Onlara, ne bahane, ne özür bulunacak?
BoÅŸ ve malayaniyle, geçer ise zamanlar,
Amel defterinde de, boÅŸ geçer o sayfalar.
Bu boÅŸ sahifeleri, onlar defterlerinde,
Görünce, çok üzülüp, kahrolurlar o günde.
Derler: (KeÅŸke dünyada hiç boÅŸ oturmasaydık.
Ya dine, ya dünyaya yarar bir iÅŸ yapsaydık.)
Hele defterlerinde, görseler günah, isyan,
İşbu pişmanlıkları, kat kat olur o zaman.)
|