İmam-ı Gazali’nin Kimya-yı Saadet nam,
Kitabında, ÅŸöylece buyurdu yüce İmam:
İbni Samed, âlim ve evliyadan bir zattı.
Altmış yıllık ömrünün, bir hesabını yaptı.
Yirmibirbin altıyüz gün idi geçen hayat.
Bu rakamı görünce, ÅŸaşırdı birden o zat.
Derin bir (Âh) ederek, dedi ki o gam ile:
(Her gün, en az bir günah iÅŸlemiÅŸ olsam bile,
Yirmibirbin altıyüz günah eder bu cem’an.
Ben nasıl kurtulurum bu kadar çok günahtan?
Hem de, öyle günlerim oldu ki benim eyvah!
İşlemiÅŸtim bir deÄŸil, yüzlerce haram, günah.
O halde, yüzbinlerce günah oldu ÅŸu anda.
Öyleyse benim halim ne olacak Mizanda?)
Yıkıldı sonra yere, düÅŸünerek o bunu.
Halk gelip baktılar ki, teslim etmiş ruhunu.
Ey oÄŸlum, bu dünyada yaÅŸasan da ne kadar,
Sonunda öleceksin, bu, açık ve aÅŸikâr.
Sımsıkı sarılsan da bu dünya zevklerine,
Bir gün ayrılacaksın hepsinden tek tek yine.
Ve yine bu dünyada ne istersen onu yap.
Lakin bil ki, sorarlar hepsinden bir bir hesap.
İmanı, ibadeti tam öÄŸrenmeden önce,
Para kazanmak için çalışırsan gün gece,
Ömrünü boÅŸ ÅŸeylerle heba etmiÅŸ olursun.
EÄŸer böyle edersen, sana yazıklar olsun!
İncil’de okudum ki, öldüÄŸünde insanlar,
Tabuta konulup da, tâ ki mezara kadar,
Hak teâlâ o kula, kırk sual soracaktır.
Bunlara cevap vermek, kolay olmayacaktır.
Birincisi ÅŸudur ki: (Ey kulum, ne ki sebep,
YaÅŸadığın müddetçe, dünyaya çalıştın hep.
İnsanlar sevsin diye uğraştın da o kadar,
Neden benim sevgime etmedin hiç itibar?
Halbuki düÅŸünseydin, görürdün ki esasen,
Benim ihsanlarıma gark olmuşsun tamamen.)
Ey oğlum, Allah bunu soracaktır tabii.
Ama sen, oyunlara dalmışsın çocuk gibi.
Dünya lezzetlerine bir türlü doymuyorsun.
Sağır ve körler gibi görmüyor, duymuyorsun.
Tam yediyüz âlime sordum ki ÅŸu suali:
(Akıllı bir insanın, nasıl olur ahvali?)
Dediler: (SoÄŸumuÅŸtur o kimse bu dünyadan.
Ahiret hazırlığı içindedir durmadan.
Bilir ki dünya fani, ahiret ebedidir.
Ahiret günü için hazırlık içindedir.
Dünyadan ahirete döndürmüÅŸtür yüzünü.
İbadetle geçirir gece ve gündüzünü.)
|