Abdülhakim Arvasi, çok ilim sahibiydi.
Sohbetleri, herkese pek çok faideliydi.
Bir gün buyurdular ki: (İslam'ı bilmeyenler,
Milletin imanını bozmayı dileyenler,
Bu iÅŸin, ilme fenne ve akla dayanarak,
Olamayacağını iyice anlayarak,
Bu defa, hile yalan yoluna sapıyorlar.
Milletin imanına, böyle saldırıyorlar.
Yani halis Müslüman görünerek yalandan,
İslam’ı methedici yazı yazıp bir yandan,
Fakat bu yazıları arasına, sinsice,
Asıl zehirlerini kusuyorlar gizlice.
Dinde asıl ve temel mevzuları işleyip,
Kafalarına göre bunları eleÅŸtirip,
Sonra, kötüleyerek yine bazı yönlerden,
Halkı soÄŸutuyorlar bu güzel deÄŸerlerden.
Bunlar, ibadetlerin ruhlarında bulunan,
Manevi kıymetlerden habersiz olduğundan,
(Bunlar, akla mantığa uygun değil) diyorlar.
Akıllarınca güya düzeltmek istiyorlar.
Bilmemek, insan için kusur ise de, ancak,
Hiç de anlamadığı bir iÅŸlere karışmak,
Ayrıca, pek gülünç ve acınacak bir haldir.
Din düÅŸmanları için, bu da, gayet normaldir.
Lakin bu cahillerin sözlerine inanan,
Müslümanlar, daha da zavallıdır bunlardan.
Bu sinsi düÅŸmanlardan bazısı da ÅŸöyle der:
(Evet, İslamiyet’te vardır sosyal hükümler.
Ama bu, o zamanın ÅŸartlarına göredir.
Bu asrın ÅŸartlarına, asla kâfi deÄŸildir.
Çünkü bugün milletler, büyümüÅŸtür aÅŸikâr.
Yani ÅŸartlar deÄŸiÅŸmiÅŸ, artmıştır ihtiyaçlar.
Bugün, teknik ve sosyal alanda kaydedilen,
Bu ilerlemelere, tam cevap verebilen,
Yeni yeni hükümler lazımdır dinde esas.
Kur’anın hükümleri, bunu karşılayamaz.)
Onlar böyle dese de, gerçek böyle deÄŸildir.
Bu, onların çok cahil olduÄŸuna delildir.
Çünkü İslam’da olan bu hükümler, elbette,
Tâ kıyamete kadar olurlar mer’iyette.
Hak teâlâ bu dini, bütün yenilikleri,
Olacak her inkiÅŸaf ve ilerlemeleri,
Karşılayabilecek bir şekilde kurmuştur.
Bu hükümler, çok saÄŸlam zemine oturmuÅŸtur.
Yine sosyal hayatla ilgili hükümlerde,
Tolerans göstermiÅŸtir lüzum olan hallerde.
Osmanlı Türk devleti ve imparatorluÄŸu,
Kıtalara yayılan bu millet topluluğu,
İslami hükümlerle idare olunmuÅŸtur.
Şanları, şerefleri, tarihe mal olmuştur.
Bu sosyal hükümlere, her hangi bir millet de,
Uyarsa, saadete kavuÅŸur o nisbette.
İslam’ın bildirdiÄŸi bu sosyal hükümlerden,
Ayrılan bir millet de, kurtulamaz dertlerden.)
|