Taha-yı Hakkari, âlim ve evliyadır.
Kalblere tesir eden nasihatları vardır.
Bir gün de buyurdu ki: Hiç gururlanmayınız.
Kimseyi küçük görüp, yukardan bakmayınız.
Demeyin: (Åžu günahkâr), veyahut (Åžu kâfirdir.)
Onlara kızmak değil, acımak lazım gelir.
Hatta dua etmeli bu gibi kimselere .
Ki, onlar da kavuÅŸsun, ebedi nimetlere.
Deyin ki: (Ya ilahi, ver onlara hidayet.)
Çünkü ateÅŸte yanmak, çetin ve zordur gayet.
O Server de, peygamber olduÄŸu ilk zamanda,
Yoktu bir tek Müslüman o gün Arabistan'da.
MüÅŸrikler, inanmayıp Allah'ın Resulüne,
Hakaret ederlerdi, üstelik kendisine.
Lakin O, kâfirlere yine de kızmıyordu.
Onlar için, en fazla (Bilmiyorlar) diyordu.
Sonunda, Müslümanlar gelip Resulullaha,
Dediler: (Takatimiz kalmadı artık daha.
MüÅŸrikler eza edip, periÅŸan etti bizi.
Bir beddua edin de, kahrolsun herbirisi.)
O, buyurur idi ki onlara her bir defa:
(Bilmiyorlar, bilseler yapmazlar böyle cefa.
Hem ben, gönderilmedim beddua etmek için.
Vazifem anlatmaktır durup dinlenmeksizin.)
Çok ÅŸükür, biz kavuÅŸtuk Rabbimizin fadlına.
Vakıf olduk böylece, iÅŸin hakikatına.
Müslüman, ehl-i sünnet yarattı bizi Allah.
DoÄŸru yolu gösterdi bize elhamdülillah.
Hak teâlâ bir kula, eder ise muhabbet,
Razı olduğu yolu, buldurur ona elbet.
Bulamayanlar da var, kızılır mı onlara?
Acımak lazım gelir, bilmiyorlar ki zira.
Gücünüz yetiyorsa, anlatın, kitap verin.
Yemeye davet edip oturun, sohbet edin.
Bir adamı kurtarmak ne demektir ateşten?
Dünyada, daha mühim bir iÅŸ var mı bu iÅŸten?
Lokman Hakim, oÄŸluna, durup dinlenmeyerek,
Yediyüzelli sene İslam’ı anlattı hep.
Zira kötülüklerle küfür çabuk yayılır.
Çünkü nefis ve ÅŸeytan, bu iÅŸe yardımcıdır.
Bu yayılan küfür’e (Dur!) demek, zordur gayet.
Bunu baÅŸarmak için, lazımdır hayli gayret.
DüÅŸünün ki, bir (nehir), akıyor güldür güldür.
Sen, bir (saman çöpü)sün, elbet alıp götürür.
Bu sele kapılmamak, çetin iÅŸtir bir hayli.
İşte, Müslümanların böyledir bugün hali.
Bir kaya kovuÄŸuna, bir aÄŸaç oyuÄŸuna,
Girerse, akıntıdan bir zarar gelmez ona.
Kim ki, o âlimlerin kitaplarını okur,
Küfür felaketinden iÅŸte böyle kurtulur.) |