Abdülvehhab-ı Åža’rani, büyük âlim, evliya.
Onun hizmetleriyle din ilmi oldu ihya.
Bu zat, her sohbetinde, (İman)dan bahsederdi.
(Eli sünnet üzere iman ediniz) derdi.
Bir gün de buyurdu ki: (Son nefese bakılır.
MahÅŸerde, buna göre muamele yapılır.
Müslüman, büyük günah iÅŸlese de pek fazla,
Üzülüyorsa eÄŸer, imanı gitmez asla.
Yani kul, günahına piÅŸman olur, sıkılır,
Hemen tövbe ederse, o yine imanlıdır.
Günahı, fütursuzca iÅŸler ise bir kimse,
Lakin buna üzülmez, aldırış etmez ise,
Yani önem vermezse günaha her kim eÄŸer,
Onun, Allah korusun imanı elden gider.)
BaÅŸka bir sohbetinde buyurdu ki: (Müslüman,
Mümin olmayanları sevemez hiçbir zaman.
Âyet-i kerimede buyuruldu ki zira:
(Muhabbet beslemeyin mümin olmayanlara.)
Yine buyuruldu ki: (Kimin varsa imanı,
Allah ve Resulünün, sevmez düÅŸmanlarını.)
İki ÅŸekilde olur kâfirlere muhabbet.
Küfrünü beÄŸenirse, kâfir olur o elbet.
Velakin herkes ile iyi geçinmek için,
Dost görünmek, küfrüne sebep olmaz kiÅŸinin.
Ya Rabbi, sen ayırma bizi imanımızdan.
Sana, kâmil imanla gelelim bu dünyadan.)
Yine bir genç, nasihat istedi bir gün ondan.
Buyurdu ki: (Çok sakın, zararlı arkadaÅŸtan.
Üç azılı düÅŸmanın vardır ki zira senin,
Bunlar, kötü arkadaÅŸ, ÅŸeytan ve kendi nefsin.
Bu üçünden, en fazla sana zararı olan,
Kötü arkadaÅŸtır ki, iyi sakın onlardan.
Sapıkların yazdığı her kitap ve neşriyat,
Kötü arkadaÅŸtır ki, ilk bundan sakınman ÅŸart.
BoÅŸ vakit geçirmene sebep olan ne varsa,
Onlar da, senin için bir düÅŸmandır bilhassa.
Bunlar, aslandan dahi daha zararlıdırlar.
Çünkü senin dinini, imanını alırlar.)
|