Abdülvehhab-ı Mısri, gönül dostu bir veli.
Nasihati, herkese olurdu faideli.
Bu zat buyuruyor ki, (İtikat ve ameli,
Bozuk olanlar ile, asla görüÅŸmemeli.
Bid’at sahipleriyle olmayın ki arkadaÅŸ,
Sizi de felakete sürükler yavaÅŸ yavaÅŸ.
Kendisini şeyh diye tanıtırsa bir kimse,
Velakin yaşayışı, dine uygun değilse,
Hiç ona yakın olma, yakınsan ayrıl hemen.
Hatta kaç o kimsenin bulunduÄŸu beldeden.
Zira o, çok sinsi bir hırsızdır, ondan çekin.
Dinini, imanını çalar o zira senin.
O kiÅŸi, gösterse de binbir türlü keramet,
Åžeytanın tuzağına düÅŸürür seni elbet.
Böyle sahtekârlarla, olma sakın arkadaÅŸ.
Aslandan kaçar gibi, yanlarından uzaklaÅŸ.
Kim ki, İslamiyet’e uymuyorsa ihlasla,
Onu, Allah adamı sanmayınız siz asla.
Zahid gibi görünüp, âlim de olsa namı,
İslam’a uymadıkça, olmaz Allah adamı.)
Buyurdu: (Günahların en çirkini, küfürdür.
Yani imansız olan, her kötüden kötüdür.
İmanı olmayanlar, yapsa da çok hasenat,
Göremez ahirette bir ecir ve mükafat.
Günahları iÅŸlemek, ruhları hasta eder.
Bu hastalık artarsa, o ruh ölür bu sefer.
Ruhun ölmesi ise, imanı kaybetmektir.
Ruhu ölen bir kimse, küfre düÅŸtü demektir.
İmanı olmayanın, (kalbim temiz) demesi,
Boş laf olup, aldatır kendini ve herkesi.
Çünkü ölmüÅŸ olan kalb, temizlikten mahrumdur.
Kalbler, ancak imanla nurlu ve temiz olur.)
Buyurdu: (Günahların en başında, ÅŸirk gelir.
Bu da, Hak teâlâya ortak koÅŸmak demektir.
Allahü teâlâdan baÅŸkasına, kim eÄŸer,
(Yaratıcı) der ise, mâzallah küfre girer
Çünkü yoktan yaratmak, sırf Allah’a mahsustur.
Bunu, insanlar için kullanmak, çirkin olur.
Yine bir Müslümanın, bir söz veya iÅŸinde,
Yüz çeÅŸit mana olup, bunların da içinde,
İmanlı olduÄŸunu gösterse tek birisi,
Lakin küfrü bildirse doksan dokuz tanesi,
Müslüman olduÄŸunu söylemelidir yine.
Çünkü hep hüsn-ü zanla bakmalıdır mümine.
Yalnız mümin olana böyle hüküm verilir.
Müslüman olmayanlar, buna layık deÄŸildir.
Son nefeste imansız gitmeye sebep olan,
Sözlerden de sakınmak lazımdır yine her an.
Velhasıl imanını, ehl-i sünnet üzere,
Düzeltmesi lazımdır her Müslüman ilk kere.) |