İmam-ı Rabbani ki, çok büyük evliyadır.
Söz ve nasihatları kalb derdine devadır.
Bu zat, bir sohbetinde buyurdu ki: (İns ve cin,
Yaratıldı, sadece ibadet etmek için.
İbadet yapmaktan da, maksat ve gaye asıl,
İman-ı hakikiye olmaktır sonra vasıl.
Bu hakiki imana kavuÅŸabilmek için,
Nefsi iman etmesi lazım gelir kişinin.
Bunu temin etmenin yolu ise, bir tektir.
O da, İslamiyet’e tam riayet etmektir.
Yani nefs-i emmare, bulmadıkça itminan,
O kimsenin imanı, deÄŸildir gerçek iman.
Nefsi iman edince gerçekten bir insanın,
O zaman hakikati hasıl olur imanın.)
Bir gün de buyurdu ki: (Çok korkunuz Allah’tan.
Kaçının titizlikle her haram ve günahtan.
Tenhada da günahtan kaçmalı ki muhakkak,
Her gizliyi, elbette görüyor cenâb-ı Hak.
Nitekim Hak teâlâ buyurur ki: (Ey insan!
Bilmiyor musun seni görüyorum her zaman.)
Biri, Resulullaha dedi: (Çoktur günahım.
Åžimdi tövbe edersem, affeder mi Allah’ım?)
(Affeder) buyurunca, dedi: (Ya Resulallah!
Ben onları iÅŸlerken, görüyor muydu Allah?)
(Görüyordu) deyince, bir (eyvah!) dedi o an.
Ve yıkılıp can verdi, budur hayâ ve iman.)
Bir gün de buyurdu ki: (Bir kulun kalbi eÄŸer,
Hastaysa, kabul olmaz yaptığı ibadetler.
Kalbin hastalığı da, şudur ki asıl yine,
TutulmuÅŸ olmasıdır Allah’tan gayrisine.
Belki de kendisine tutulmuş olmasıdır.
Bu, onun, baÅŸta gelen mühim hastalığıdır.
Çünkü kul, kendi için ister esas her ÅŸeyi.
Nefsi için arzular, mal, mevki ve rütbeyi.
Ve hatta çocuÄŸuna besliyorsa muhabbet,
Bu da, kendi nefsini sevdiÄŸindendir elbet.
Maalesef onun nefsi, ona mabud olmuÅŸtur.
Çünkü o, sırf nefsinin ardında koÅŸup durur.
İnsan, kurtulmadıkça kendisine tapmaktan,
Kurtulamaz mahÅŸerde, Cehennemde yanmaktan.
Nefsin esaretinden, kurtulursa bir kimse,
Sırf Allah’a kul olur, Rabbine yönelirse.
Yani nefse deÄŸil de, Rabbine uyarsa hep,
Nefsin arzusu için, etmezse bir ÅŸey talep,
Gitmiştir kalbindeki o şiddetli hastalık.
Mabudu, nefsi deÄŸil, Allah’tır onun artık.
Çünkü o, Allah için yapar her bir iÅŸini.
Zira hakiki iman kaplamıştır içini.
Sırf Allah rızasını düÅŸünür her bir iÅŸte.
Kendine tapınmaktan kurtulmak budur işte.)
|